ŞIMARIK OLGUN GÜZEL. 3
ŞIMARIK OLGUN GÜZEL. 3
O siki yemem ertesi gün aklımı başıma getirdi. Bedeli ne olursa olsun sorumsuzluğum şımarıklığım sonunda orospuluğa götürmüştü. O gün ilk iş bir psikiyatrisi gitmek ve onun da tavsiyeleri ile kendimi oyalayacak bir iş bulmak oldu. Haftada üç gün gittiğim seanslar ile gitgide hayata açılmaya ve çocukluğumdan beri süren yalnızlığımı alışveriş ile doldurmaktan vazgeçmeye başladım. Sokağa çık, arkadaş edin, çalış, hayatını doldur, hatta aşık ol gibi tavsiyeleri vardı. Fiziksel ve en önemli değişiklik kendi kendimi tatminlerimin haftada birden ikiye üçe çıkması, sadece elimle okşamaktan vazgeçip evde uygun ne bulursam içime sokmaya başlamamdı. Evde süs olarak duran lap top artık porno sitelere girdiğim yatak arkadaşımdı.
Pezevenk damadın da yardımı ve rahmetli kocamın geniş çevresini kullanarak kiracılardan birini çıkartıp Cihangir’de bir resim ve heykel galerisi açmam bir aydan fazla sürmedi. Açılış için son hazırlıkları yaparken bendeki hızlı değişimden memnun kızım çevremde dört dönüyor bir dediğimi iki etmiyordu. o kargaşada çalan telefonu o açıp bana uzattı x banktan arıyorlarmış.
Karşımdaki ses tanıdık gelmedi Mine Hanım dedi ben Ali. Tanımadığımı söyleyince kendini hatırlatması ter boşalttı sırtımdan. Bir ay önce beni otel odasında siken herif. İsmini bile öğrenmemişim. Bir hataydı o akşam, aramayın beni bir daha dedim. Israrlı, biliyorum dedi. Ben sadece sizi tanımak farklı bir arkadaşlık başlatmak istiyordum. Bir aydır cesaretimi toplayamadım bu telefonu açmak için lütfen düşünmeden hayır demeyin en azından bir öğle yemeği yiyin benimle. Bir şey diyemeden kapattım suratına telefonu.
Ertesi sabah duşumu alırken yeni bakım yaptırdığım vücudumdaki bir kaç tüyü de temizledim. Ayna karşısında elbisemden belli olmayacak ipek iç çamaşırlarım ile dikilirken Ali’nin uzun sikinin nasıl içime boşaldığı yıllar sonra amıma değen dilinin beni nasıl kıvrandığı gözümde canlandı. Islanan çamaşırımı atıp elime geçen ilk külotu çektim çekmeceden. Şimdi siyah sutyen altında pembe ip külot ile pek orospu gözüküyorsun kızım dedim aynadaki görüntüme.
Ertesi akşamüstü sosyeteden bir kaç arkadaşım, eşleri, kızımın arkadaşları güzel bir açılış yaptık. Bu sefer kızım ısrarcı oldu mavi dekolteli gömlek, mini dar etek ve altındaki ayakkabıya binlerce lira vermemi, göğüs dekolteme döktüğüm inciler ise onun hediyesiydi. Kızım neredeyse tüm eski arkadaşlarıma ulaşmış, şampanyalar ve şık sunumlu kanepeler ile gerçek bir şölene çevirmişti ortamı. Üçüncü veya dördüncü kadehte iken arkamdan bir ses
– Kız Ajda Pekkan yaşlandı, sen hala genç kız gibisin diye seslendi. Döndüm. Kerem. Kocamın eski ortaklarından. Kocamdan küçük ama benden dört beş yaş büyüktü. Daima bekardı ama genç sevgilileri eksik olmayan tam bir zampara idi. Kırlaşmış saçları ile hala yakışıklı. Uzanıp yanaklarımı öperken tuttuğu elimi, konuşurken de bırakmıyor. Bir yarım saat tutuyor beni. Ortaklıktan ayrılırken kocamın ona ne kadar yardım ettiğinden Bodrumdaki otelleri için kocama hayat boyu borçlu kalacağından bahsediyor. Bir konuğun bir resmi almak istemesi ile kurtuluyorum yanından. Resme ederinin en az beş katını veren başka bir kart pezevenk. Ben teşekkür ederken gözleri göğüs dekoltemde, elimi sıkarken bir kahve içelim diyerek ısrar ediyor. Kızım durumu anlayıp bir bahane ile beni kaçırıyor beni.
İlk gün nezaket satışları fena değil. Ancak bu iş bir kaç yüz bin liralık reklam ve bir kaç sanat eleştirmenine para yedirmeden artıya geçmeyecek.
Akşam saatinde içerde kalan son bir iki kişide çıkınca biraz hava almak için siz kapatın diyerek çalışan kızlara seslenip sigaram elimde dışarı çıkıyorum. Çıkar çıkmaz karşıdaki kafede Kerem dikkatimi çekiyor tek başına oturmuş bana el sallıyor. Şaşkınlıkla yürüyorum.
– Ne işin var burada.
-Yıllar sonra seni görmüşüm. Akşam yemeği yemeden dönmem Bodrum’a.
Gülünce gençliğindeki cazibesini hatırlıyorum.
– Hadi gel o zaman bir sürü yemek ve şarap arttı. Tekrar içeri dönüyoruz. Yönetici olarak aldığım kız elinde çantası kalakalıyor.
– Resimleri yarın gönderecektik Kerem Bey diyor. Ayaküstü öğreniyorum iki yüz bin liraya yakın tablo almış. Stüdyonun arkasındaki ofisimin açıldığı küçük bahçeye çıkıyoruz ben mutfakta tabak hazırlarken o şarap ve kadeh seçiyor. Bunu yıllar önce bizim bahçede de yapar o her yemeğe ayrı bir sevgili ile gelir bizi gülmekten öldürürdü.
İkili salıncakta bunları konuşarak gülüyoruz yine. Otuz senelik arkadaşlığımızı anıyoruz. Ben kocamdan sonra yaşadığım bunalımları ve son bir ayda toparladığım hayatımı anlatıyorum. Yaptığım orospuluğu anmadan. O ise işleri iyice büyütmüş, tabii ki evlenmemiş. Bodrum da oteller zinciri olan eski bir zampara. Kocan sayesinde diyor ikinci oteli alırken hiç düşünmeden borç verdi ve sonrasında büyüttüm işlerimi. Bu zenginlikle ve yakışıklılıkla elinden yetmiş milletten kadın geçmiştir herhalde. Elli altı diyor kahkahalar ile gülüyoruz yine. Kaçıncı kadehim bilmiyorum. Dibine kadar kafama dikerken yanımızda duran şişeye uzanıyor yenilemek için.
Dengemiz bozuluyor salıncakta ayaklarım havalanıyor. O toparlanıp şişeye uzanırken saatlerdir gülmekten, alkolden ve salıncağa gömülmekten eteğim neredeyse kalçalarıma çıkmış. Yeni şişeyi açmak için ayağa kalktığında pembe çamaşırıma kadar göreceği kesin. Öyle de oluyor. Elinde şişe ile döndüğünde sunduğum manzara pürüzsüz ince bacaklarım, belime kadar sıyrılmış eteğin altındaki çamaşırım ve göğüs dekoltem. Hiç de çekinmeden durup seyrediyor. Elime uzattığı kadehi doldurup güzelliğine içelim diyor. Mahcup kızlar gibi kıkırdıyorum. Şampanya ayaklarımı yerden kesmiş durumda.
Yanıma otururken bir daha dengemiz bozuluyor. Gereksizce kahkahalar atıyoruz. Elimdeki boşalan kadehi alıp yana koyuyor son bir tane daha diyorum. İşte orada film kopuyor. Gözlerime bakıyor. Öpse hayır diyemem tüm duvarlarım inmiş durumda. Otuz yıldır bunun hayali ile yaşadım diyor kocaman eli ile çamaşırımın üstünden kadınlığımı avuçluyor. Beklemediğim yerden hızlı başlıyor. Bense tepki vermektense bacaklarımı eli arada kalacak şekilde daha da sıkıyorum. O zaman yapışıyor dudaklarıma. Sanki saldırıyor. Hep seni istedim. Giydiğin bikiniler çıldırtırdı beni. Seni düşünerek sikerdim o kadınları. Kıvranmak dışında bir tepki veremiyorum. Şampanya uyuşturmuş durumda. Bacaklarımın arasında el işinin ustası çoktan bir parmağını sokmuş bile içime. Beni geçmişteki günlere götürüyor. Evimizin havuzunda yüzdüğümüz günlere. Hep manken gibi kızlar ile gelir ben de altta kalmamak için bikiniler ve yokiniler ile şov yapardım tüm misafirlere, sonrasında akşamları pestilimi çıkartırdı kocam. Dili ağzımın içinde belime kadar sıyrılmış elbisem sayesinde eli rahatlıkla tangam yok gibi davranıyor. İki parmak amımın içini zorluyor avucunun içinde eziliyor kadınlığım. Kaç dakika sürüyor bu bilmiyorum ama dudaklarımı yiyiyor sanki.
image
Bir eli hala bacak aramda diğer kolunu sırtıma atıp kuş gibi kaldırıyor beni. Üç dört adımda ofisteki deri kanepenin üstüne bırakırken beni üzülüyorum elini çektiğine. Gömleğimden taşan memelerime ve belime sıyırdığı eteğimle yatan bana avına bakar gibi bakarak soyunuyor. Gömleğini tek çırpıda atıyor. Pantolonunu çamaşırı ile indiriyor. Güzel bir sik karşımda çok hafif kıllı çevresi. Bu dudakları düşünerek ne kadar boşaldığımı bilemezsin diyor. Başımın ucunda sallanan yarı kalkık siki kavrarken rahat tutabilmem için başımı koltuğun kenarına yaslıyor. Bir eli ile gömleğim düğmelerini çözüp göğüslerimi yoğurmaya başladı bile. Sik yalamaya kökünden başlamamı severdi kocam. Aynı alışkanlıkla kökünü yalıyorum. Tertemiz bir sik. Yavaşça başına geldiğimde onun boştaki eli saçlarımı okşuyor. Diğer eli ise tangamdan kurtardığı amımı keşfe çıkmış durumda. Bir parmağını bana yalatıp amıma sokuyor. Onun amımı parmaklama hızına uygun yavaşça emiyorum sikini. Kocamınkinden ve geçen ayki bankacının sikinden daha kalın bir erkeklik. İyice büyüyor ağzımda. Ağzımın şapırtısı amımdan çıkan seslere karışırken otuz yılın acısını çıkartacağım senden diyor. Eli artık bir motor gibi amımın içinde, şiddetinden sikini yalamayı bırakıyorum. Çok yakınım böyle boşalabilirim. Beni tekrar yan çeviriyor. bacaklarımı havaya dikip eteğimi tangamı atıyor bir kenara. Bacaklarımı V şeklinde açık ayırmış erkekliği değiyor amıma.
image
Hala genç kız gibi ıslaksın derken ıslattığım siki ıslak amıma kayıyor yavaşça. İçime giren kocamdan sonraki ikinci sik ve en kalını. Ama ustalıkla yerleşiyor. İçim dopdolu. Neler kaçırdığını göreceksin yıllardır diyor. İçimdeki sik geri çekilip daha dik bir açıyla giriyor içime. Bacaklarımı ya birleştiriyor ya daha da açıyor ya da iyice göğüslerime bastırarak her defasında farklı şekillerde hızlarda geziyor içimde. Tek pozisyondayız ama dakikalarca farklı noktalarıma değerek sikiyor kalın erkekliği ile.
Kocam her zaman iyi bir aşık ve sikici olmuştu ama gerçekten ustası bu işin. İçim o kadar dolu ki sanki sularım dışarı çıkamayacak gibi. Bırak kendini bağıra bağıra boşal diyor. Ne kadar sürdüğünü bilmediğim bir rüyadan uyanır gibi bitmeyecek gibi süren sevişmemize dönüyorum. Benden daha hakim vücudumdaki titremelere. Dediğini yapıyorum sikini sonuna kadar sokup çıkartırken bağırıyorum, sen de amımı doldur diyorum gözlerine bakarak.
Amına değil diyerek sütyenimi çekiyor ben boşalırken kalın siki dibine kadar yerleşmiş göğüslerimi eziyor. Son orgazm dalgası ile birlikte içimden çıkıp sikini sallıyor ayakta. Kanepenin kenarına oturup taşlaşmış siki emiyorum aç kalmış gibi. Yaşından veya hep böyleydi bilmiyorum. Boşaltabilmek için tüm hünerlerimi sergiliyorum. Ama yine de dayanıyor. Sadece başını vakumluyorum ağzımda. Şimdi onun sesleri anlaşılmıyor. Memelerine istiyorum kısmını anlıyorum. Ağzıma sığmayan siki çıkarıp sıvazlıyorum önce dudaklarımın kenarına çarpıyor dölleri. Sanki bir kamçı gibi çıkıyor kalın sikten. Elimden alıp sağ mememe bastıra bastıra kalanları boşaltıyor.
image
Kendine gerideki koltuğa atıyor. Birbirimizi seyrediyoruz. Dağılmış haldeyiz. Onun inmeye başlayan sikinden spermler damlıyor benimse göğüslerimden ve çenemden.
İki saat sonra uçağım var diyor. Cebinden çıkardığı karta telefonunu yazıyor. Elini yüzünü yıkayıp çıkmasını seyrediyorum. Etrafa yayılmış çamaşırlarımı toplayıp camları aralayıp eve dönüyorum o sarhoş halimle. Telefonun sesine kalkıyorum. Kızım. İlk gün de işe geç kalınmaz ki kalk saat 11.