UZUN BİR HİKAYE – 6

2 Temmuz 2020 0 Yazar: admin

Anal

UZUN BİR HİKAYE – 6
KALDIĞI YERDEN DEVAM
Bende daha 19 yaşında seksin ne olduğunu, sikişin bu kadar güzel olduğunu öğreniyordum, Hasibe Teyze ile kahvaltı masasında ki reçelli sikişmemizden sonra saatlerce banyo yaptık birbirimizi keseledik, okşadık, yaladık, emdik. Sonra gidip yattık bitkin bir şekilde uyumuşuz. Akşamüzeri kalkıp güzel birer yemek yedik ve oturup sohbet etmeye başladık. O da benim gibi coşmuş, çılgınlıklar yapmak istiyordu. Neler yapabiliriz, nerelere gidebiliriz diye düşündük ve en çılgın ne yapabiliriz diye düşündük. Kalkıp banyoya gittik, küveti doldurduk ve güzel birer banyo yaptık,
Sabahleyin uyandığımda karnımın gurultuları üzerine yataktan çıkıp Hasibe Teyze’nin odasına gittim, kalktıysa bir kahvaltı edelim diye. Evde tık yoktu, odanın kapısını açıp başımı içeri uzattım, benim canım Teyzeciğim mışıl mışıl uyuyordu. Usulca pikeyi açıp yanına uzandım. Benim tatlı azgınım çırılçıplak yatmış, bir elimle göğüslerini avuçlarken bir elimle amcığı avuçladım. Hala ıslak, hala suluydu. Akşam o kadar sikilmiş ama doymamıştı. E kolay mı 3 yıldır aç kadıncağız. Orta parmağımı içine sokup oynatmaya başladım, gözlerini açıp gülümseyerek dudaklarını uzattı.
Ilık dudaklarını doya doya öperken parmağımı iyice derinlere daldırdım. Bacaklarını ayırıp bana yardım ederken dili ağzımın içinde geziniyordu. Boxerımı çıkartıp üzerine uzandım tekrar dudaklarımız birleşti. Bacaklarını iyice havaya kaldırdı, her iki bacağını da kollarının altına alıp omuzlarıyla bastırdım, şimdi amcık bir kaymak tabağı gibi önümdeydi, yarağımı kavrayıp kafasını dudaklarının arasına dayadım ve tek hamlede köküne kadar soktum. Bir an gözleri kaydı, mutluluk denizine doğru açıldı. Her hamlede amcığın dibine vurduğumu hissediyordum. Epey bir git gelden sonra geleceğimi hissedince kulağına eğilip
-“Artık ağzına fışkırtmak istiyorum.” dedim, gözleri açıldı, bir an ne diyeceğini bilemedi,
-“Eh onu da öğrenmeliyim artık.” dedi.
Amcığın içinden çıkıp göğüslerinin üzerine oturdum ve dudaklarına doğru fışkırtmaya başladım. Dudaklarının arasında ağzının içine süzülenleri diliyle alıp yuttu. Tadının ve kokusunun neye benzediğini anlamaya çalışırken ben geri kalanları dudaklarına dayayıp ağzının içine fışkırttım. Sonra ona sarılıp yanına yattım. Hasibe Teyze usulca yanımdan çıkıp
-“Ben bir duş alıp kahvaltıyı hazırlayayım” dedi. Ben yine uyuklamışım. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum,
-Hadi sofrayaaaaaaaaaaaaa.” sesiyle zıplayıp kalktım. Yine güzel bir sofra hazırlamıştı,
-“Ne o giyinmedin mi? dedi.
-“Aman nasılsa yine soyunacağız bırak tadını çıkaralım hadi çayı koy gel otur kucağıma birlikte edelim kahvaltımızı.” dedim. Çayları getirdiğinde sırtı bana dönük bacaklarını açıp kucağıma oturdu, çayları masaya bıraktığında eteklerini sıyırıp çıplak bedeniyle oturmasını sağladım, içine çamaşır giymemişti zaten. Bir yandan kahvaltımızı ederken bir yandan da havadan sudan konuşmaya başladık.
Bu arada ben yine sertleştiğim için kıpırdanmaya başladım, Hasibe Teyzede ayağa kalkıp eğildi ve yarağımı tutup dudaklarının arasına yerleştirerek tekrar oturdu. Hiç kıpırdamadan sadece dudaklarını sıkıp beni içinde hapsediyordu.
-“Bugün neler yapmak istersin nerelere gidelim?” diye sordum. Güldü
-“Bana sorarsan bu sandalyeden hiç kalkmayalım senelerin hasretini gideriyorum bi tanem.” dedi.
-“Haklısın Teyze ama bunu daha güzel, daha zevkli hale getirmenin yollarını aramalıyız, İster misin?” dedim.
-“Evet.” dedi.
-“Öyleyse yenilikler bulmalı, hayatımızı renklendirmeliyiz.”
-“ Tamam, ben her şeyi sana bırakıyorum, sen nasıl istersen öyle olsun.”
-“Ama bak ben onu yapmam, bu olmaz türküleri istemiyorum.” dedim. Söz verdi, ne istersem nasıl istersem yapacakmış. Sonra bacaklarını kaldırıp sandalyenin yanlarına bastı ve kucağımda zıplamaya başladı. Geleceğime yakın onu kucağıma alıp kaldırdım ve götürüp halının üstüne yatırdım.
Mutfağa gidip bir gün önce marketten aldığım piliç sucuklarından iki tane alıp geldim. Onları markette görünce ilgimi çekmişlerdi, yarak kalınlığında ve düz, diğer sucuklar gibi kıvrık değil. Sadece uçlarındaki kelepçeleri kesip attım. Elimdekileri görünce şaşırdı,
-“Hiçbir konuda, ses çıkartmayacak, ne bu demeyecek, istemem lafını söylemeyeceksin unutma.” dedim. Başını olumlu anlamda salladı, yanına oturup elimdekilerden birini tükürükleyip amcığa sokmaya başladım. Sonuna kadar soktuktan sonra eline verdim ve
-“Çalıştırmaya başla.” dedim. Neredeyse kalınlığı benimkine eşit olan sucuğu sokup çıkartmaya başladı, divan yastıklarının birini alıp belinin altına koydum ve bacaklarının arasına diz çöktüm.

-“Teyzeciğim artık götünü sikme zamanı da geldi, onun tadına bakmak istiyorum.” dedim,
-“Durma, hadi neredeyse geleceğim geçir götüme sik beni.” dedi. Yarağın kafasını tükürükleyip götüne dayadım ve hiç duraklamadan sokmaya başladım. Hiç zorlanmadan aldı, sonuna kadar soktum ve uzanıp sucuğu elinden aldım, yarağımla birlikte tuttum ve aynı anda iki deliğini birden pompalamaya başladım.
-“Ohhhhhhhhh öldürüyorsun beni, bunca sene nerelerdeydin, sik Teyzeciğini, geçir geçir.” diye bağırmaya başlarken bende götünün derinliklerine doğru patladım…
Akşamüzeri Eminönü çarşısına çıkıp biraz alışveriş yaptık, Hasibe Teyze’ye çeşit çeşit çamaşır aldık, tesadüfen önünden geçtiğimiz seks shopun vitrinin önünde durduk ve sanki sözleşmiş gibi içeri girdik. Çeşit çeşit seks aletlerine bakındık ve bir tane bele bağlanan yapma yarak ile iki tane huzur küreciği aldık. Huzur kürecikleri 5 er cm çapında metalden yapılmış birbirlerine 20-25 cm lik iple bağlı iki küre idi. Kadınlar bu küreleri amcıklarının içine sokup öyle dolanıyorlarmış, o içlerinde kıpırdadıkça boşalıp duruyorlarmış, seneler önce bir ahbaplarından duymuş merak eder dururmuş.
Güle güle bir hal oldum. Deniz kenarında bir çay bahçesine oturup yorgunluk atarken kulağına eğildim,
-“Hadi git tuvalete küreleri içine sok gel. Dedim, şaşkınlıkla
-“Denemedim hiç, ya yapamazsam?” deyince
-“Ne anlaşmıştık? Dedim, sessizce kalkıp gitti ve 5 dakika sonra geldi. Muzur bir gülümseme ile
-“İçimdeler.” dedi, ne hissettiğini sordum,
-“Çok değişik bir duygu, yürürken sanki içimde bir yarak hareket ediyormuş gibi geliyor, inan tuvaletten buraya gelinceye kadar boşalmaya başladım, çamaşırım sırılsıklam oldu.” dedi.
Dinlendikten sonra kalkıp eve gittik, yolda havadan sudan konuşurken,
-“Söyle bakalım, yeni neler yapabiliriz, hayatımızı nasıl renklendirebiliriz.” dedim.
-“Sen bilirsin.” deyince
-“Aaaa olmaz ama farkındaysan hep benim fantezilerim gerçekleşiyor, biraz da senin istediklerin olsun, senin fantezin gerçekleşsin.” dedim.
-“Ne bileyim bakarız.”
-“Nasıl içindeki toplar iyi mi?”
-“İnan sularım bacaklarımdan süzülüyor, çay bahçesinden bu tarafa kaç kere orgazm olduğumu hatırlamıyorum.” dedi. Eve girer girmez kapının arkasında önünde diz çöküp eteğini havaya kaldırıp altına girdim ve külotunu çekip aşağıya indirdim, dudaklarımı amcığa gömüp, topları hissetmeye çalıştım. Dilimi derinliklerine daldırmaya çalışınca metal küreye dokundum, parmağımı içine sokup onları hareket ettirdim.
-“Yeter dizlerimin bağı çözülüyor, çıkar onları içimden.” deyince ipini çekerek usulca küreleri dışarı çıkarttım ve
-“Domal birde arkanda gezdir bakalım.” dedim, biran düşündü ve verdiği sözü hatırlayıp domaldı, ıslak kürelerin ikisinde götüne soktum, doğruldu,
-“Hadi karnımızı doyuralım.” dedi. Yemekten sonra videoya bir film koydum onu izlemeye başladık,
-“Toplar içinde mi?” dedim,
-“Evet, onları hep içimde gezdireceğim, sırayla öne ve arkaya.”
-“İstersen bir çift daha alalım, her iki deliğin de dolu gez.” dedim,
-“Çılgınım benim.” deyip dudaklarımdan öptü.
-“Söyle bakalım neler yapmak istersin, düşündün mü?” dedim. Gençliğinden bu yana birkaç fantezisinin olduğunu ama bunları kocası ile yapamadığını, onları gerçekleştirmek istediğini söyledi.
-“Peki, en çok hangisini istiyorsan ondan başlayalım anlat bakalım. Dedim, elimden tutup balkona çıkarttı, beni koltuğa oturtup içeri gitti, evin tüm ışıklarını söndürüp geri geldi, 8. Kattan denize karşı birer viski içtik, tekrar kalkıp içeri gitti, geldiğinde kıyafetini değiştirmiş, elbisesini çıkartıp çıplak vücuduna geceliğini giymişti. Kucağıma oturup yanaklarımı kulaklarımı öperken,
-“Beni burada balkonda denize karşı sikmeni istiyorum.” dedi.
-“Karanlıkta bizi tanıyamazlar… İstediğin bu olsun Teyzeciğim.” deyip dudaklarından öpmeye ve bacaklarını okşamaya başladım,
-“İçindekini çıkarttın mı?”
-“Elbette, burada onlarla uğraşamam, becerebilirsen hem amımdan hem götümden sikmeni bağırtmanı istiyorum beni.”
-“Ya komşulardan gören olursa?
-“Karanlıkta bizi tanıyamazlar ve ya kadın azdı balkona sevgilisiyle çıkmış derler, gördükleri yerde bizde sikelim diye bakarlar, yada senin sevgilini balkonda siktiğini sanıp aferin oğlana derler.” dedi. Bu mantığı beni iyice azdırdı geceliğinin eteklerini sıyırıp onu kucağıma iyice çektim ve okşamaya başladım.
Bir yandan okşuyor, bir yandan vücudunun erişebildiğim yerlerini öpüyordum, o da pijamamın lastiğinden elini sokup yarağımı kavrayıp sıvazlamaya başladı. Hafifçe onu kucağımda kaldırdım ve pijamamı aşağıya indirdim, oturduktan sonra ayaklarımı sallayıp çıkarttım,
-“Artık yarağı emmek onun tadına bakmak ve ağzımdan da sikilmek istiyorum.” deyip önümde diz çöktü ve yarağımı iki eliyle kavrayıp sıvazlamaya, taşaklarımı okşamaya başladı.
Eğilip kafasına öpücükler kondurmaya ve biraz biraz ağzının içine sokmaya başladı, saçlarından kavrayıp bastırdım ve gırtlağına kadar soktum, bir an soluksuz kaldı, kendini geri çekti,
-“Sen bırak.” dedi. Sonra belli bir tempo ile ağzının içine sokup çıkartmaya başladı, nasıl beceriyor bir türlü anlayamadım 20 cm lik yarağın tamamını ağzının içine sokup çıkartıyordu, her seferinde gırtlağının derinliklerine dayanıp geri çekiyordu.
-“Ağzının içine boşalmak istiyorum.” dedim,
-“Daha hazır değilim, gelişin yaklaşınca içime alacağım.” dedi, hadi deyince tuvalete oturur gibi dizlerimin üstüne oturup eliyle yarağın kafasını amcığın dudakları arasına aldı ve hızla oturdu.
-“Hasibe Teyzemm harikasın, sen seks için yaratılmışsın, bunca sene nasıl durabildin yaraksız?” dedim,
-“Konuşmayı barakta pompala Teyzeni, vur vur alttan amcığımın derinliklerine.” derken zıplıyordu kucağımda. İçinden çıkmadan öylece oturup denizin ve gecenin sesini dinledik. Sonra üzerimden kalkıp önümde diz çöktü ve yarağımı ağzının içine alıp kendi sularıyla karışan döllerimi yalamaya başladı.
-“Tadı fena değil, keskin sert erkeksi bir kokusu var, keşke ağzımın içine boşalsaymışsın, benim sularımla karışmayan tadını öğrenirdim.” Dedi.
Anca ben böyle emilmeye dayanamamış tekrar kazık gibi olmuştum. Saçlarından bastırıp daha hızlı girip çıkmaya başladım ağzına, yemek borusunun ucuna kadar dayadım yarağımı, sonra hızla ağzından çıkardım ve onu balkon demirlerine doğru domalttım,
-“Bak manzara ne güzel, yakamozlar pırıl pırıl, şimdi o manzarayı seyrederken körfeze karşı o güzel götünü bir kere daha sikeceğim.” deyip hiç duraklamadan köküne kadar soktum, derin bir ııhhh çekti. Sanki göbeğinden dışarı çıkaracak gibi sert bir şekilde götüne sokup çıkartmaya başladım, ben ne kadar şanslı bir çocuğum, İstanbul’un en azgın orospusu benim Hasibe Teyzem, onun her tarafını sikiyorum, onun sikilişini seyrediyorum diye söylenirken tempomu hızlandırdım ve eğilip onu kavrarken her iki elimin ikişer parmağını da amcığına daldırdım.
-“Sakın gelme yeter. İçimden çık, başka bir türlü gelmeni istiyorum” dedi. Birkaç gidiş gelişten sonra içinden çıkarıp koltuğa oturdum. Parmaklıklara dayanmaya devam edip dinlendi. Sonra kendi de gelip kucağıma oturdu. Oturur oturmaz alttan yarağım löp diye amına girmişti. Hasibe Teyze zevkle yarağımın üzerinde zıplarken memeleri löp löp sallanıyor benimle birlikte zevkin doruklarına tırmanıyordu. Orgazmının verdiği son titremelerde geçtikten sonra hızla kucağımdan kalktı önüme eğilip yarağımı ağzına aldı, daha birkaç hamle yapmıştı ki benim boğazının derinliklerine doğru fışkırmam bir oldu…
Biraz dinlenip kendimize gelince
– “Teyze ne dersin fantezilerimizi genişletelim mi ?” dedim.
-“Nasıl yani?” dedi.
-“Ne bileyim aramıza üçüncü birini de alalım mı?”
-“Alıyoruz ya!” dedi
-“Hayır, akrabalardan” dedim.
-“Hay Allah rezil olacağız.”
-“Acele etmeden planlı bir şekilde davranırsak bir şey olmaz.”
-“Peki, kimi istersin?”
-“sen kimi istersin?” diye sordum.
-“Bilmem ki.”
-“Öyleyse ikimizde düşünelim, birer kâğıda yazalım ve ortaya çıkaralım sonra üzerinde konuşuruz.” dedim. Kucağından kalkarken dudaklarına bir öpücük kondurdum ve banyoya gidip duşa girdim. Küveti doldururken baktım arkamdan bana sarılıyor,
-“Biliyor musun beni hiç banyoda sikmedin, Amerikan filmlerinde görürdüm her seferinde amım sulanırdı.
-“Aklından neler geçiyor?”
-“O zamanlar evimizde küvet yoktu, hoş olsaydı da kocam o tip şeylerden nefret ederdi.” Birden Hasibe Teyze’yi kucaklayıp üstündekilerle küvetin içine yatırdım, gecelik ıslanınca tüm bedenine yapıştı. Onu orda bırakıp mutfağa gittim ve birkaç boy ve kalınlıkta patlıcan alıp geldim. Onları görünce şaşırdı,
-“Gene aklından neler geçiyor?” dedi.
-“Birlikte yine tüm deliklerimizi dolduracağız, seni uçuracağım, çığlıkların tüm evi dolduracak.” dedim, gülümsedi uzanıp yarağımdan tutup kendine çekti ve dudaklarının arasından ağzının içine kaydırdı. Sıcacık ağzı ve dili tahrik olmama yetti ve ağzının içinde büyümeye başladım.
Küvetin içine girip kenarına oturdum ve emmesi için kendimi bıraktım. İyice kaldırdı, kazık gibi yaptı yarağımı, ağzının içinden çıkarıp onu küvetin kenarına oturttum ve bu defa ben amcığın dudaklarını aralayarak içlerini yalamaya başladım. Klitorisini dudaklarımın arasına alarak emdim, hafifçe ısırdım ve dilimle sularını toplayıp yuttum. Kenarda duran patlıcanları işaret ederek
-“Hadi birini beğen amcığın için.” dedim. Şöyle bakındı en küçük olanını seçti,
-“Yetecek mi? dedim,
-“Senin aklından geçenler vardır o nedenle küçükle başla.” dedi. 15 Cm kadarlık olanı alıp amcığın dudakları arasına sürtmeye ve sularıyla ıslatmaya başladım ve yavaşça içine kaydırdım. Birkaç kere sokup çıkardım ve sapına kadar içine sokup bıraktım. Sonra küvetin kenarında domaltıp götünü yalamaya başladım.
Patlıcanı ağır ağır çevirerek… Dilimi derinliklerine kadar sokup çıkarttım iyice ıslattım götünü de,
-“Belli oldu bir tanede götüme sokacaksın seçeyim mi?” dedi,
-“Evet” deyince en büyük olanını uzattı,
-“Alabilecek misin? ”diye sormadım bile, elimi bileğime kadar alan bir göt bu patlıcanı hayda hayda alırdı. Aldı da, biraz tükürükleyip tek seferde soktum ama bu defa biraz canı yanmış olmalı ki ayağa kalkıp
-“Biraz acı bana yaaaaa!” dedi. Peki, peki deyip tekrar domalttım ve kıçındaki patlıcanı ağır ağır çevirerek sokup çıkartmaya başladım ve sonunda onu da sapına kadar sokup bıraktım. Ayağa kaldırıp küvetin içine uzanmasını sağladım bende üzerine uzanıp dudaklarından öpmeye boynunu yalamaya, göğüslerini mıncıklamaya başladım. Elini bacak arasına uzatıp sapları tutmaya çalışınca
-“Elleme içinde dursunlar sen sulanmana bak.” dedim,
-“Ama eriyorum sokup çıkart onları.” dedi.
-“Acele etme, daha zaman var.” dedim. Başına doğru yükselip yarağımı ağzına verdim ve yine en küçük patlıcanlardan bir tane daha alıp tükürükle meye başladım. Eğilip amcığın dudaklarını araladım ve içindeki patlıcanın alt tarafından ikinciyi bastırmaya başladım. Ben yapma der diye beklerken kalçalarını yukarı doğru kaldırdı. Biraz zor da olsa ikinci patlıcanı da amcığın derinliklerine kadar daldırdım ve üçünün de saplarından tutup birkaç kere çıkarıp soktum.
Onu üç patlıcanla pompalamaya devam ederken oda yarağımı emiyor, bana eliyle 31 çektiriyordu. Bende onun içindeki üç taneyi hızlandırmış onu iyice pompalamaya başlamıştım. Ve çığlıklar arasında ağzının içine patladım…
-“Akşam yemeği için dışarıya çıkalım, evde kalırsak hem açlıktan hem yorgunluktan öleceğiz. Dedim, gülmekten cevap veremedi,
-“Napayım yani azgınlık yapan sensin.” Giyinip sahil boyunca uzanan restoranlardan birine gittik, arabadan inip kapıya yöneldiğimizde Hasibe Teyze’nin dul arkadaşlarından birine Zerrin Teyze’ye rastladık. Zerrin Teyze 44 yaşında. Olgunluğunun son demlerini yaşayan oldukça güzel bir kadındı.. Canı sıkılıyormuş, çıkıp biraz dolaşmak bir yemek yemek istemiş, hemen iki koluna girip birlikte içeriye girdik güzel bir akşam yemeği ve yanında bir şişe rakı içtikten sonra çıkıp arabaya bindik, Hasibe Teyze
-“Hadi bizi şileye götür.” dedi. Hemen direksiyonu çevirip yola koyuldum, Yoldan geçerken bir marketin önünde durdum, biraz içki, biraz meze, çerez aldım.
Hasibe Teyze’nin yazlığına geldiğimizde önce sahilde biraz yürüyüş yaptık, eve gidip sofrayı kurduk ve terasta hem sohbet etmeye hem demlenmeye başladık, bir ara Hasibe Teyze beni yukarı çağırdı, gittim,
-“Ne dersin?” dedi. Birden gözlerim parladı,
-“Allah derim.” dedim ve aşağıya indik, o andan itibaren içkileri ikram ederken Hasibe Teyze ile bana biraz daha az, Zerrin Teyze’ye biraz daha fazla koymaya başladım. Saat 02.30`a doğru ikisinin de dilleri dolanmaya başlamıştı, serin oldu deyip içeri girdik, klimayı sıcak devresine getirip çalıştırdım ve ferahlamalarını sağladım. Bu arada müzik setine eskilerin romantik parçalarından koyup Hasibe Teyze’yi dansa kaldırdım. Birbirimize yapışıp dans etmeye başladık, bir yandan da kalçalarını okşamaya başladım, o da kazık gibi olan yarağım belli olmasın diye kendini öne vermeye açık örtmeye çalışıyordu.
İkisini birden sarmaladım…
-“Acele etme bir çuval inciri berbat etmeyelim.” dedi. Sonra beni bırakıp Zerin Teyze’yi dansa kaldırdı, birbirlerine sarılıp dans etmeye başladılar, benim yaptığımı şimdi Hasibe Teyze yapıyor ve Zerrin Teyze’nin kalçalarını okşuyordu. Alkolün etkisiyle de mayışmış bir halde kendini Hasibe Teyze’nin kollarına bırakmıştı. Hasibe Teyze işaret ederek dışarı çıkmamı istedi, usulca kalkıp çıktım. Sonra sessizce geri döndüm. Ben gittikten sonra dansı biraz daha samimi hale getirmişler, Zerrin Teyze iyice sarhoş olduğundan kendini kontrol edemeyecek hale gelmiş, Hasibe Teyze resmen ayakta yiyordu onu. Bende yanlarına gidip ikisini birden sarmaladım ve uzanıp yanaklarından öptüm,
-“Benim güzellerimin keyifleri nasıl?” dedim. Hasibe Teyze çapkınca gülerken Zerrin Teyze uzanıp yanağımı öptü ikinci yanağıma dönerken ben uzandım ve dudaklarımız birleşti. Her saniye öpüşü biraz daha sıcak biraz daha istekli hale geldi. Dudaklarımı ayırmadan ellerimle göğüslerini okşadım. Derin derin iç geçirdi Hasibe Teyze’ye bakarak bir şeyler demeye çalıştı sonra sustu ve kendini kollarıma bıraktı.
İkisinin de ellerinden tutup merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladım, peşim sıra yatak odasına geldiler içeri girip ışığı açtım ve yatağa uzanıp soyunun sizi seyretmek istiyorum dedim.
-“Delirdin mi sen?” dediler, ayağa kalkıp ikisini de tekrar öptüm
-“Güzellerim sizi seyretmek kudurmak istiyorum.” dedim ve yatağa uzandım. Zerrin Teyze ne yapacağını bilemez bir halde dikilirken Hasibe Teyze bluzunu ve eteğini çıkartmıştı bile. Sutyeninin kopçalarını açıp göğüslerini meydana çıkarttı ve eğilip külotunu indirdi, şimdi karşımda çıplak duruyor ve kendi etrafında dönüyordu, onu gören Zerrin Teyze de utanmaktan vazgeçip tişörtünü çıkarttı eteğini aşağıya indirdi, göğüsleri Hasibe Teyze’ninkilerden biraz daha büyüktüler sutyeni ve külotu da fora etti. Hemen kalkıp yanına gittim önünde diz çöküp kıllarını elledim, onlarla oynamaya başladım.
-“Ne kadar zamandır uzatıyorsun bunları? Dedim.
-“Kocam böylesini severdi bu nedenle hiç kesmedim, arada makasla düzeltirim sadece.”
Zerrin Teyze’yi elinden tutup yatağa götürdüm ve sırt üstü uzanmasını sağladım, bacaklarının arasına amının dudaklarına dil vurmaya başladım. Bu arada Hasibe Teyze Zerrin Teyze’nin yanına uzanmış göğüslerini okşarken dudaklarını emiyordu. Ben nihayet amcığına dudaklarımı gömdüm. Kalçalarını aşağı yukarı hareket ettirerek daha çok yalamamı ister gibi davranıyordu, bunu gören Hasibe Teyze ayağa kalkıp Zerrin Teyze’nin ağzı üzerine diz çöktü ve amcığını Zerrin Teyze’nin dudaklarına sundu, tertemiz amcığın kokusunu alan Zerrin Teyze hevesle emmeğe başladı.
Doymak bilmiyorduk… Şimdi ben Zerrin Teyze’yi, Zerrin Teyze Hasibe Teyze’yi emiyorduk,
-“Kızlar bu haksızlık.” dedim ve yatağa yanlamasına uzandım,
-“Hadi bakalım herkes çalışsın.” Bunun üzerine Hasibe Teyze yarağıma uzandı, ben Zerrin Teyze’yi emmeğe, Zerrin Teyzede Hasibe Teyze’yi yalamaya başladık. Bir türlü doymak bilmiyorduk, Zerrin Teyze
-“Yeter artık seni içimde istiyorum gider yılların hasretini.” dedi. Yalarken farkına vardım kalın dudaklı, kocaman bir amı vardı, acaba Hasibe Teyze’nin götüne elimi soktuğum gibi Zerrin Teyze’nin amına da elimi sokabilir miydim. Hasibe Teyze’ye seslendim
-“Gel aşkım istersen sende bir tadına bak, yala ve parmaklarınla, elinle bir gezin, ben sende nasıl gezinmiştim?” dedim.
Zerrin Teyze’yi sırt üstü devirdik Hasibe Teyze ters olarak üzerine uzandı ve kendi amını yalatmaya devam ederken Zerrin Teyze’nin amını yalamaya başladı. Bir yandan da dudaklarını ayırıp bir elinin 2-3 parmağını birden sokmaya başladı. Bende Zerrin Teyze’nin gözleri önünde salladığım yarağımı Hasibe Teyze’nin götüne dayayıp sokmaya başladım. Bunu gören Zerrin Teyze’nin neredeyse gözleri yerinden fırlayacaktı. Ben Hasibe Teyze’nin götüne köküne kadar soktuğumda Zerrin Teyze’nin irkilmesinden Hasibe Teyze’nin de ona bileğine kadar soktuğunu anladım, uzanıp baktığımda gerçekten Hasibe Teyze’nin eli bileğine kadar Zerrin Teyze’nin amının içindeydi. Uzun bir gecenin başlangıcındaydık!
Bir müddet sonra üçümüzde gelmeye başladık. Ben Hasibe Teyze’nin götüne boşaltırken, Zerrin Teyze de Hasibe Teyze’nin elinden etkilenip boşalmaya başlamıştı bile. Sergi gibi devrilip yattık. Uzun bir süre sesimiz çıkmadı, neden sonra toparlanan Hasibe Teyze kalkıp duşa gitti, onun duşa gitmesini fırsat bilip uzandım Zerrin Teyze’yi bir kere öptüm, zevkten ve alkolün etkisiyle uçmakta olan Zerrin Teyze
-“Ama bu kadarla mı bırakacaksın beni?” dedi.
-“Olur, mu hiç aşkım? Merak etme önümüzde uzun bir gece ve günler var, seni her tarafından doya doya sikeceğim.” dedim. Elimi uzatıp göğüslerini okşadım ve tekrar dudaklarından öptüm, bu arada Hasibe Teyze duşunu tamamlamış geri geldi,
-“Bakıyorum hiç fırsatı kaçırmıyorsunuz, bensiz kaynatmaya mı başladınız.”
-“Yok, be Teyzeciğim, senin kıskanç sikilmediği için söyleniyor, biz onu ikna etmekte zorlanırız diye düşünürken o dünden razıymış baksana.” dedim. Hasibe Teyze de uzanıp
-“Seni çılgın!” diye dudaklarımızdan sırayla öptü ve göğüslerinin üzerine bağladığı havluyu çözerek çırılçıplak karşımızda durdu ve kendi etrafında dönüp,
-“Eh 38 yaşıma rağmen yerlerde sürünen bir tipim yok maşallahım var.” dedi.
Zerrin Teyze ile ikimiz ellerinden tutup yatağa çektik ve sırt üstü devirip iki göğsüne birden yumulduk, bir yandan emiyor bir yandan öpüyor bir yandan da vücudunu okşuyorduk. Zerrin Teyze ile ikimiz aynı anda amının dudaklarını okşamaya, klitorisine baskı yapmaya başladık. Göğüslerinden aşağılara doğru yalayarak inmeye başladık ve aynı anda amcığın dudaklarını emdik sonra geri çekildik, Zerrin Teyze sırt üstü yattı Hasibe Teyzede ters olarak üzerine uzandı, birbirlerinin amlarını yalamaya başladılar. Ben Hasibe Teyze’nin götüne yönelip dilimle etrafında daireler çizdirmeye başladım.
Hasibe Teyze zevk çığlıkları atarken… Zerrin Teyze Hasibe Teyze’ye
-“Şimdi sıra bende ben de sana elimi sokayım da gör.” dedi. Kendini biraz yana çekip 3-4 parmağını birden Hasibe Teyze’nin amına sokmaya başladı, ben sadece arada bir Hasibe Teyze’nin götünü yalayıp seyrediyordum, Zerrin Teyze’nin minik eli nihayet Hasibe Teyze’nin içine tamamen girmişti ve piston gibi çalışmaya başladı.
-“Biraz ağır ol içinde dur bırak tadını alsın.” dedim ve Hasibe Teyze’ye arkadan yanaşıp yarağımı götüne sokmaya başladım, içende sanki yarağım Zerrin Teyze’nin eline sürtünüyordu. Hasibe Teyze zevk çığlıkları atarken içinden çıktım ve iyice ıslanan kayganlaşan götüne 3 parmağını sokup çıkartmaya başladım. Bir müddet sonra parmakları 4 e ve sonra 5 e çıkardım ve elimi tamamen soktum. Şimdi içindeki iki el birbirine değiyordu. Ellerimizi içeri dışarı hareket ettirerek Hasibe Teyze’yi sikmeye başladık.
Birden aklıma bir hınzırlık geldi, elimi parmaklarımın boğumuna kadar çıkarttım, en geniş halinde tuttum ve avucumun içinden yarağımı ittirmeye başladım. Harika bir şeydi yaaa, avucumun içinde hareket eden yarağım Hasibe Teyze’nin derinliklerine girip çıkarken içerde de Zerrin Teyze’nin eline sürtünüyordu. Geleceğime yakın
-“Zerrin Teyzemm senin suratına getirmek istiyorum.” dedim,
-“Sakın haaa!” demesine kalmadan yarağımı ve elimi Hasibe Teyzeden çıkartıp Zerrin Teyze’nin suratına doğru fışkırtmaya başladım. Oda elini Hasibe Teyzeden çıkartarak söylenmeye başladı, Hasibe Teyze onu yatakta tutup yanaklarına, dudaklarına, burnuna, gözlerine bulaşan döllerimi yalamaya başladı.
Hasibe Teyze yalayıp yüzünü temizlerken o da bağırmaktan vazgeçmiş, zevk alıyordu. Kalkıp birlikte banyoya gidip duşun altına girdik ve birbirimizi sabunlamaya başladık. Çok güzel bir duş çektikten sonra onları küvetin içinde bırakıp klozete yöneldim ve kapağı açtım, tam yarağımı tutup işemeye başlayacağım an küvette oynaşanlara gözüm ilişti ve küvetin ayak ucuna çıkıp onlara doğru döndüm ve şarıl şarıl işemeye başladım. Nasıl çığlıklar attılar anlatamam, gülmekten ne yapacağımı şaşırmıştım ve yarağımı sağa sola oynatıp her taraflarına işedim…
Vücutlarına bulaşan çişleri elleriyle yaydılar oyuna onlarda katıldılar. Gülüşüp banyomuzu tamamladık, gidip yattık. Öğlene doğru uyandığımda aşağıdan kahkaha sesleri geliyordu,
-“Kızlar bırakın bir uyku çekeyim yaaa!” dedim. Hasibe Teyze
-“Hadi tembel kalk bak nefis bir kahvaltı hazırladık, dışarısı çok güzel çıkıp sahilde yürüyelim.” dedi.
Tuvaletimi yapıp aşağıya indim, mutfaktan gelen kokular nefisti, krepler, pişiler, katmerler, yumurtalar
-“Hımmm harika!” deyip sofraya kuruldum. Gülüşüp, şakalaşarak kahvaltımızı ederken Zerrin Teyze lafı döndürüp dolaştırıp akşam yaptıklarımıza getirdi ve nasıl başladığımızı sordu, anlattık, ağzı açık dinledi. Kahvaltıdan sonra aşağıya sahile indik ve kimseciklerin olmadığı sahilde yürümeye şakalar yapmaya, fıkralar anlatmaya açık saçık laflar etmeye başladık ve tüm günü sevişerek geçirdik Ertesi gün uyandığımızda mutluluktan uçuyorduk. Uzun zaman sohbet ettik, birbirimizi okşadık, baktım yataktan çıkmaya niyetleri yok,
-“Kalkın tembelliğin lüzumu yok bu akşam misafirlerimiz var, Yan komşumuz Şadan ile eşi gelecekler, onlara mahcup olmayalım, güzel bir yemek hazırlayın.” dedim.
Kahvaltıdan sonra markete gidip alınacakları aldım ve onları mutfakta baş başa bırakarak sahilde dolanmaya başladım.. Bir yandan da akşam ki misafirlerimizi düşünmeye başladım. Şadan ile bir gün önce tanışmış belki yeni bir fantezi daha yaşarız umuduyla onu bizim eve yemğe davet etmiştim. Oldukça hoş sohbet bir adamdı.
Akşam saat 20 gibi kapı çalındı, gidip açtım onlardı, elimi uzattım
-“Hoş geldiniz.” dedim ve sanki çok eski arkadaşımmış gibi sarılıp öptüm, sonra arkasına baktım ama kapıda başka kimse yoktu. Soran gözlerle bakınca üzgün bir şekilde
-“Eşinin muayyen zamanı olduğunu ve bu zamanlarda çekilmez bir hal aldığını onun adına çok özür dilediğini ve bizlerle mutlaka tanışmak istediği için geldiğini” söyledi, içeri alıp salona götürdüm ve
-“Dert etme.” dedim. Hasibe Teyze ile ve Zerrin Teyze ile a tanıştırdım, Şadan 40 lı yaşlarda ama saçları erken döküp Beyazlatmış bir Beyefendi idi. Hasibe Teyze’ye ve Zerrin Teyze’ye iltifatlar yağdırdı ve getirdiği bir demet gülü ikiye ayırıp onlara verdi.
-“Kusura bakmayın ben sadece Teyzen var biliyordum.” dedi,
-“Eh bu da bizim sürprizimiz.” dedim gülüştük ve sofraya oturduk.
Yemek boyunca koyu bir sohbete geriştik, bir yandan şakalaşıyor, sohbet ediyor ve rakılarımızı yudumluyorduk. İçmeye ve sohbete devam ettik, Hasibe Teyze’nin kulağına eğilerek
-“Hadi Zerrin Teyze ile gidip içinizdeki çamaşırları çıkarıp gelin” dedim.
Bir ara gidip geldiler, konuşurken elimi attım baktım Hasibe Teyze içindekini çıkartmış, eteğini yukarılara sıyırıp amcığını okşamaya başladım, ayağımı uzatıp Zerrin Teyze’nin de çıplak olup olmadığını kontrol ettim. Onunda çıplak olduğunu anlayınca kaza ile olmuş gibi Şadan ile aramızdan bir çatal düşürdüm. Almak için eğildiğinde elimi, ayağımı ve açıktaki amcıkları görüp geriye zor kalktı. Bu sırada eskilerden kalma güzel bir slow parça çalıyordu tv de Hasibe Teyze’nin elinden tutup dansa kaldırdım ve birbirimize sarılıp dans etmeye başladık. Şadan da Zerrin Teyze’yi dansa davet etti. Birkaç dakika sonra ben Hasibe Teyze’nin kalçalarını okşamaya ve boynunu, kulaklarını öpmeye başladım. Bu manzarayı gören Şadan tahrik olmuş ki Zerrin Teyze uzanıp önündeki sertliği kavradı
-“Seni çapkın.” derken şuh bir kahkaha attı. Kendini Şadan’a yasladı, ben bu arada Hasibe Teyze’nin eteğini beline kadar toplamış, kalçalarını yoğuruyor ve ellerimi arasında gezdiriyordum.
Bir ara Şadan elini uzatıp iki kalçanın anasına elini sürttü ve derin bir iç geçirdi.
-“Hadi eşleri değişelim” deyip Zerrin Teyze’yi kendime çektim ve Hasibe Teyze de Şadan’ın kollarına yaslandı. Şadan benim bıraktığım yerden devam etmek için hemen ellerini eteğin altına sokup kalçaları okşamaya başladı, Hasibe Teyze uzanıp Şadan’ın fermuarını açtı ve yarağını dışarı çıkarttı, eteğini önden kaldırıp onu bacaklarının arasına hapsetti ve dudakları dilleri birbirine dolandı. Bu arada bende Zerrin Teyze’nin önünde diz çöküp eteğinin altına girdim ve amcığının dudaklarını yalamaya başladım.
Sonra kalkıp elinden tuttum ve yatak odasına doğru yürümeye başladım, Hasibe Teyze ile Şadan da peşimizden geldiler.
-“Hadi kızlar bize birer göz ziyafeti çekin bakalım.” deyip kendimi koltuğun üzerine attım, Şadan da yanıma oturdu, gördüklerinin ve alkolün tesiri ile alçaktan uçuyordu. Hasibe Teyze ile Zerrin Teyze, ağır ağır birbirlerinin üzerindeki son parçaları çıkarırken, durmadan öpüşüyor ve birbirlerini okşuyorlardı. Şadan ile ikimiz hayranlıkla onları seyrederken Kızlar soyunmayı bitirmiş yanımıza gelmişlerdi. Ben geriye yaslandım, Zerrin Teyze bacaklarımın arasına diz çöküp yarağımı ağzının içene alırken Hasibe Teyze de aynı şeyi Şadan’a yapıyordu. Önce hafiften yalayıp öpüyor ve sonra gırtlaklarının derinliklerine kadar daldırıyorlardı. Şadan
-“Dayanamayacağım artık!” diye bağırınca bizimkiler hemen yatağa gidip sırt üstü devrildiler ve bacaklarını havaya dikip sözleşmiş gibi bağırdılar
-“Geçirin bizeee!” hemen yerimizden fırlayıp bacak aralarındaki yerlerimizi aldık ve amcıklara köküne kadar geçirip hızla pompalamaya başladık.
Biz diplerine kadar vurdukça onlar kalçalarını biraz daha yukarı kaldırıp daha çok sokmamız için uğraşıyorlardı, içimin çekildiğini hissediyordum, yana doğru uzandım ve Zerrin Teyze’nin içine doğru fışkırmaya başladım. Zerrin Teyze,
-“Ohhh erkeğim gel, gel doldur içimi.” feryatları arasında Hasibe Teyze de
-“Geçir bana erkeğim kökle gel.” diye inliyordu bu arada Şadan’ın da fışkırmaya başladığını hissettim, hep birlikte çığlıklarla geldik…
İstanbul’a döndüğümde bir müddet arkadaşlarımın yanında kaldım evdekilerden uzak durdum. Hem onların hem benim dinlenmeye ihtiyacımız vardı. Çoğu geceler eve de gelmiyordum. Sonunda bir gün eve geldiğimde hem Hasibe Teyze, hem Zerrin Teyze kızgın bir şekilde beni bekliyorlardı. Sofrayı hazırlamışlar ve aç oturuyorlarmış. Bende aç olduğumdan hemen sofraya oturdum ve bir süre evde çatal kaşık sesinden başka bir şey duyulmadı. Sıra kahvelere geldiğinde Zerrin Teyze dayanamayıp
-“Söyle bakalım ne bu afraların tafraların, geceleri eve gelmemeler? diye patladı.
-“Canlarım benim bir sorunum yok, sizlerin de olmadığını biliyorum, bir müddet birbirimizden uzak kalırsak, daha iyi olur, hem dinlenir hem özleriz diye düşünmüştüm yanılıyor muyum, bakın sizi özlediğimin kanıtı size ne aldım.” deyim çantamı açtım ve onlara aldığım hediyeleri çıkartıp verdim. Paketleri ellerine aldılar ve soran gözlerle bana baktılar,
-“Açmayın, odalarınıza gidin orada açın ve gelip fikirlerinizi söyleyin.” dedim, merakla kalkıp gittiler. 10 Dakika sonra Hasibe Teyze geldi… Ona aldığım ince ipek Beyaz geceliği, Beyaz g-strinğ külotu ve dantel sutyen takımı giymiş olarak salonun kapısında duruyordu. Harika olmuştu.
İçeriye gelirken kendi etrafında bir iki kere döndü ve gelip kucağıma oturdu, dudaklarımdan öperek
-“Canım benim teşekkür ederim.” dedi. Geceliğin üzerinden vücudunu okşarken, gözüm kapıya takıldı, bu defa kapıda Zerrin Teyze duruyordu, aynı takımın siyahını giymiş olarak. Oda gelip dudaklarıma uzandı
-“Seni hınzır seni nerden buldun bunları, bizi mahvettin?” dedi. Oda uzandı dudaklarımız birleşirken Hasibe Teyze’yi de kendime çektim ve üçümüzün dilleri birbirine karıştı. İkisini de ellerinden tutup ayağa kaldırdım ve yatak odamıza doğru yürümeye başladık, bu akşam hep üçleme yapalım, sırayla bir Hasibe Teyze’yi, bir Zerrin Teyze’yi bir beni araya alalım hiç ayrılmayalım dedim, elimi daha bir sıkıp omuzlarıma yaslandılar.
Yatak odasının ışığını söndürmek için uzandığımda
-“Hayır, bu akşam tamamen aydınlık olsun her şeyi görmek istiyoruz. Dediler. Üçümüz ayakta birbirimize sarıldık ve yine öpüşmeye başladık. Bu arada sürekli birbirimizi okşuyorduk, herkesin bir eli diğerin de idi. Az daha şaşkınlıktan dilimi yutuyordum, çünkü Zerrin Teyze’nin geceliğin altına soktuğum elim amcığının oraya geldiğinde elime hiç kıl gelmemişti. Eğilip eteğini kaldırdım ve çok küçük bir yerini örten string ten geri kalan kısımların kaymak gibi olduğunu gördüm. Kalkıp sordum
-“Neden kestin?” diye,
-“Her şeyin kaymak gibi olanı makbuldür, daha iyi yalar, daha iyi emersin beni.” dedi.
Bende ikiletmeyerek onu yatağın üzerine devirdim ve külotunun kenarlarından amcığına yumuldum. Pamuk yumağı gibiydi, kalın etli, şehvet dolu ve bu güne kadar gördüğüm en büyük klitoris bir yarak başı gibi karşımda duruyordu, hemen dudaklarımın arasına alıp dişlemeye başladım. Bizi seyreden Hasibe Teyze geceliğini çıkarıp Zerrin Teyze’nin başı üzerine çömeldi ve oda Zerrin Teyze ile a beraber ağda yaptıkları amcığını onun dudaklarına sundu. Bir yandan Zerrin Teyze’nin bızırını emiyor, bir yandan da parmaklarımı amcığın sularıyla ıslatıyordum. Ağzımı biraz çekip
-“Zerrinciğim arkanı Hasibe Teyze gibi okşamamı ister misin?” diye sordum,
-“Bilmiyorum bir tanem bilmiyorum hem istiyorum hem korkuyorum, o kadar esner mi acaba, ama meraktan da ölüyorum, Teyzen çok zevk alıyormuş elini bileğine kadar içine sokmandan.”
Uzanıp komidinin üzerindeki vazelin kavanozunu alıp, avuç avuç Zerrin Teyze’nin götüne sürmeye ve elimin her tarafına bulaştırmaya başladım. Neredeyse kavanozun tamamını bulaştırdım ve yaydım sonra parmaklarımı bir araya getirip ağır ağır sokmaya başladım. Her seferinde biraz daha ileri yaparak sokup çıkartmaya başladım, üçüncü boğum yaklaşınca biraz canı yandı ki titredi, ama
-“Durma nolur durma içim eriyor.” diye bağırdı, fırsat bu fırsat deyip bastırdım ve birden elim bileğime kadar Zerrin Teyze’nin götüne girdi. Belki çığlık atacaktı ama hareketimi gören Hasibe Teyze Zerrin Teyze’nin ağzının üstüne oturduğundan çığlığı duyulmadı. Hiç hareket etmeden epey içinde tuttum, sonra içeride sağa sola çevirdim ileri geri oynattım ve tekrar en geniş yerine kadar çekip sokmaya başladım.
“Teyze bak orospunun götü kovan gibi oldu, hadi gel neresinden istersen sik onu.” dedim.
Hasibe Teyze hemen dolaptan bağlama yarağı alıp önüne bağladı ve Zerrin Teyze’nin bacakları arasında yerini alıp amcığın dudakları arasında sürterek ıslattı sonra yana çekilip
-“Hayır sen sik, ben biraz Zerrin orospusuna emdireyim bunu sonra yerimi alırım.” deyince üçlememiz aklıma geldi ve elimi birden çektim. Eğilip manzaraya baktım götünün derinlikleri görülüyordu, dizlerimin üzerine çöküp amcığın dudaklarını araladım ve tek hamlede köküne kadar geçirdim. Ağır ağır zevkini çıkara çıkara pompalamaya başladım, uzanıp Hasibe Teyze’nin göğüslerini avuçlamaya onları sıktım. Hem onları okşuyor sikiyor hem de
-“Siz benim tatlı fıstıklarım, kart orospularımsınız, sizi abazan gençlere pazarlayarak hem para kazanacağım hem de genç yarakların altında inlemenizi seyredeceğim.” diye bağırıyordum Zerrin Teyze’nin amcığına fışkırarak boşalmaya başladım, bu arada Zerrin Teyze de Hasibe Teyzede kaçıncı defa boşalıyorlardı…
Hikayesini anlatmayan bir ben kalmıştım ve herkes benim ne anlatacağımı bekliyordu merakla.
-“Pekala sanrım sıra bende” dedim ve anlatmaya başladım.
O zamanlar 16 yaşındaydım ve liseye gidiyordum. Aynı zamanda ilkokuldan beri arkadaşlarım olan Fatih ve İsmail’le de aynı sınıftaydık. Fatih ve İsmail benim en yakın kankanlarımdı. Evlerimizde birbirine yakın olduğu için sürekli onlarla oynar onlarla kız arkadaşlarımdan çok daha iyi anlaşırdım. Hep aynı sınıftaydık. Bu yüzden sık sık birlikte ders çalışır, sinemalara gider eğlenirdik. Bizim bu samimiyetlerimizi ailelerimiz de bildiği için sık sık buluşmamıza birlikte ders çalışmamıza ses çıkarmazlardı.
Yakında kimya yazılısı vardı ve biz ders çalışmak için Fatihlerin evinde toplanmaya karar vermiştik. Fatih
-“Ya bugün bize gelin evde annemlerde yok, hem çalışır hem de kafamıza göre takılırız.” Deyince onlarda toplanmaya karar verdik.
O gün annem yan komşulara gidince bende evde boş durmaktan sıkılmış. Kararlaştırdığımız saatten bir saat önce Fatihlerin evinin yolunu tutmuştum. Zile basıyordum ama açan yoktu. Dışarıda oluktan boşanırcasına bir yağmur yağıyordu ve ben dolmuştan eve gelene kadar sucuk gibi ıslanmıştım. Sonunda Fatih’i arayarak nerede olduklarını soracakken kapıyı Fatih açtı. Evde kimse yoktu, tek başınaydı ve neden geç açtın ne yapıyordun diye sorduğumda
-“Tuvaletteydim kızım duymamışım.” Dedi. Ama benden önce eve girerek yine tuvalete gitti. Bende üzerimi değişmek için Fatih’in odasına girdim. Fatih gelene kadar oyalanmak bilgisayar başına geçtim ve ekranı açtığımda gördüğüm şey bir porno videodan görüntüydü. Demek ki ben gelmeden önce porno film izliyormuş.

Birkaç dakika sonra döndüğünde Fatih benim ekrandaki görüntüyü gördüğümü görünce biraz kızarsa da hiç bozuntuya vermeden yanıma gelip ekranı kapatarak
-“Ne kurcalıyorsun kızım bilgisayarı, işimiz vardı herhalde” diye titrek bir ses tonunda söylendi.
-“Anlaşılıyor nasıl bir işin olduğu.” Dedim. Sesini çıkarmadı. Ama bir hayli utandığı belliydi. Aslında bende porno izlemesini seven bir kızdım. Bunu bilse belki bu kadar utanıp kızarmazdı. Ekranı kapattıktan sonra
-“Sucuk gibi olmuşun üşüyüp hasta olacaksın ablamın giysilerinden getireyim de üzerini değiş” diyerek odadan ayrıldı. Az sonra elinde bir elbiseyle geri döndü.
-“Al bunları giy yoksa hasta olacaksın sen üzerini değiştirene kadar ben de alttaki pastahane den bir şeyler alayım birazdan çayla içeriz” dedi.
Fatih gittiğinde tekrardan bilgisayarın başına gelerek geçmişten izlediği pornoları tekrar açarak sesi kısıp izlemeye başladım. Daha çok grup sex videoları izlemişti. Biraz orada Fatih’in izlediği pornolara baktıktan sonra bilgisayardan kalkıp üzerimi değiştirmeye başladım. Tam o sırada Fatih odaya girdi ve üzerimde sutyenimle kalakaldım, altımda henüz eteğim falan duruyordu daha soyunmamıştım. Fatihe
-“Üzerimi giyiyorum çık dışarı.” dedim ama çıkmadı.
-“Deminden beri değiştirseydin kızım bilgisayarda işim var bakmıyorum sana sen devam et.” diyerek bilgisayarın başına geçti. O anda aklıma gelmişti, az önce izlediğim pornoları kapatmışıydım. Fatih bilgisayarı açar açmaz benim son izlediğim grup pornoyu gördü ve
-“Ooooo sende mi seversin porno izlemesini?” diye sordu. O an nedense hiç gizleme isteği duymadım ve
-“Evet, seviyorum bazen izlerim ne olmuş?”
-“Bir gün beraber izleyelim mi?” diye sordu, bende
-“Neden olmasın izleriz bir gün.” Dedim.
-“O zaman hadi gel şimdi izleyelim.” deyip elimden tutarak beni bilgisayarın başına doğru çekiştirmeye başladı. Üst tarafım hala çıplaktı ve sadece sütyenim vardı.

-“Fatih bırak saçmalama!” dedim
-“Kızım nazlanma işte!” diyerek dudaklarıma yapıştı. Dudaklarıma yapışmasıyla benim elimdeki elbise yere düştü. Fatih’i ittirip,
-“Lütfen yapma…” falan dedim, ama dinlemiyordu. Bu sefer boynumu öpmeye başladı. Ben halen yalvarıyordum, ama Fatih duracak gibi değildi. Bu arada tek eliyle kalçalarımı sıktırıyor, diğer elini de külotumun içine sokmuş, amımı karıştırıyordu. Amıma parmağını sokmak isterken,
-“Fatih, yapma ben bakireyim!” dedim.
-“Merak etme güzelim, bekaretine dokunmam!” dedi. Amımla oynaması hoşuma gitmişti, hele klitorisimi gıdıklayınca, artık kendimi bırakmıştım. Boynumdan sonra tekrar dudaklarıma yapıştı, ama bu sefer ben de karşılık veriyordum. Birbirimizin dudaklarını kemiriyorduk adeta…

Sütyenimin kopçalarını açtı. Sutyenimi çıkarıp yere attı ve göğüslerimi yalamaya, öpmeye, emmeye başladı. Bir müddet göğüslerimle ilgilendikten sonra, aşağıya eğildi, eteğimin altına elini sokup külotumu dizlerime kadar indirdi. Sonra eteğimin altına kafasını soktu ve zaten sulanmış amıma dil darbeleri atmaya başladı. Ben tabii zevkten çıldırıyordum. Amımı biraz daha yalayınca, ben artık orgazm kasılmaları yaşıyordum. O ise amımın sularını şapırdata şapır data yalamaya devam etti. Orgazm olurken bacaklarım titriyordu resmen.

Sonra birden ayağa kalkıp, bana,
-“Otur!” dedi. Bacaklarım aşağıda kalacak şekilde yatağın üzerine oturdum. Fatih yere çömeldi, dizlerimdeki külotumu çekip ayaklarımdan çıkardı. Sonra bacaklarımı iki yana açıp, tekrar amıma yumuldu. Öyle güzel ve iştahlı yalıyordu ki, ben zevkten kuduruyordum. Saçlarını tutarak, ağzını amıma daha da bastırıyordum. Bir müddet sonra da ikinci orgazmımı olmuştum.

Fatih tekrar ayağa kalkarak önünü gösterdi ve
-“Sıra sende!” dedi. Ben de yataktan inip yere çömeldim, kemerini çözdüm. Fermuarını da indirip, pantolonunu aşağı sıyırdım. Külotunu da indirdiğimde, dimdik yarağı karşımda bayrak direği gibi duruyordu. Elime alıp yarağının kafasını öptüm, sonra ağzıma aldım ve yalamaya başladım. Bir müddet sonra bana,
-“Arkadan yapalım mı?” dedi.
-“Olmaz, acıyor!” dedim.
-“Denedin yani?” dedi.
-“Hayır bir kez salatalık sokmaya çalışmıştım çok acıdığı için faz geçtim!” dedim.
-” Ben acıtmam! Merak etme” dedi. Biraz düşünüp,
-“Acıtmayacaksan tamam…” dedim.

Hemen elimi tutup beni yatağın üstüne domalttı. Arkama geçip, amımı götümü yalamaya başladı. Ben zevkten tekrar kudurmaya başlamıştım. Bir süre sonra arka deliğimde yarağını hissettim ve
-“Lütfen yavaş ol!” diyebildim.
-“Tamam canım merak etme!” dedi ve götüme yüklenmeye başladı. Biraz uğraştan sonra yarağının kafası girmişti, ama canım da acımaya başlamıştı. Kaçmaya çalıştım, ama kalçalarımdan belimi sıkıca kavramıştı. Kaçacak yerim yoktu. Fatih ise yavaş yavaş götüme sokmaya devam ediyordu.
-“Çıkar! Çıkar Fatih lütfen Çok acıyor! Lütfen çıkar!” diye odanın içinde bağırıyordum. Fatih ise,
-“Şşşşt, az kaldı aşkım, bitti!” diyor, sokmaya devam ediyordu. Kasıklarını kalçamda hissettiğimde durdu. Demek ki köküne kadar sokmuştu götüme, ama ben de ağlamaklı olmuştum…

Biraz içimde bekledikten sonra, yavaş yavaş götüme sokup çıkartmaya başlamıştı, arkamda inleyerek götümü sikiyordu. Bir süre gidip geldikten sonra bende de acı gitmiş, zevk almaya başlamıştım. Bu arada Fatih giderek hızlanıyordu, kasıkları kalçama çarptıkça ‘Şak, şak, şak!’ sesleri geliyordu. Daha sonra elini de amıma uzattı ve amımı okşamaya başladı. Şimdi benim zevkim ikiye katlanmıştı ve fazla geçmeden bir kez daha orgazm oldum. Fatih ise halen götüme sokup çıkarıyordu. Bir süre sonra belimi öyle sıkmaya başlamıştı ki, canım acımıştı. O acıyla kafamı kaldırdım. Kaldırdığım anda da kapıda İsmail’i görmüştüm. Ne zaman gelmiş ne zamandan beri bizi izliyordu, bilmiyordum. İsmail’e baktığım esnada içimde bir sıcaklık hissettim. Fatih götümün içine döllerini boşaltıyordu. Ben şakın ve hareketsiz bir şekilde kıpırdamadan beklerken İsmail
-“Ooooo eğlence var ve beni beklemediniz aşk olsun size” diye yanımıza doğru gelirken Fatih
-“Olurmu kanka senin hakkın duruyor her zaman sende katılabilirsin eğlenceye” derken Bir süre daha içimde gidip geldikten sonra yarağını götümden çıkardı. Bu arada İsmail de yanıma gelerek pantolonunu indirip yarağını önümde dışarı çıkardı. Sertleşmiş ve ıslanmıştı. Elime alarak uç kısımlarını öpmeye başladım, ellerimi yarağından çekip ağzımı açtırdı, yarağını ağzımın içine sokmaya başladı, sadece uç kısmı yani ıslanan kısmını sokup çıkarıyor bana da
-“Hadi em bakalım.” diyordu. İkinci defa sik alıyordum ağzıma pek de usta sayılmazdım. O yüzden ne yapacağımı bilmeyerek sanki dondurma yalar gibi yarağını yalamaya başladım. Yaladıkça daha çok ıslanıyordu, tükürecek bir yer olmadığı için ağzıma akan her şeyi yutmak zorunda kaldım. Bir kaç dakika İsmail’in yarağını yaladıktan sonra
-“Az önce ne yaptıysan şimdi sıra bende hadi domal bakalım.” Dedi. Yatağa çıkıp domalarak göt deliğimi ayırdım. Önce parmaklamaya başladı ve o arada amımı da okşuyordu. Sonra götüme tükürerek yarağını yavaş yavaş götüme soktu. İsmail içime girerken biraz canım acımıştı. Biraz daha büyük yarağı vardı ve ilk girişte canım yansa da sonrasında alıştım ve şimdide Kankam İsmail’e götümü siktiriyordum. On on beş dakika hiç durmadan götümü sikti İsmail sonra oda boşalıyorum diyerek göt deliğimin içinden çıkmadan içime boşalıverdi.
Herkesin anlatması bitmişti. Sinan:

– “Bence oyunu biraz değiştirelim. Şişe kimde kalırsa hem soruyu cevaplasın, hem de üstündeki giysilerin bir parçasını çıkarsın. ”Dedi. Piraye hemen:
– “Bana uyar.” Tamer,
– “Bana da.”
İşlerin kontrolden çıkmaya başladığını düşünüyordum. Şu anda kalkıp gitmeyi düşündüm. Ama bunu yapamazdım. Korkan ben olmamalıydım.
– “Bana da uyar.”
– “Harika. O halde devam edelim.”
Sıra Sinan’daydı ve soru Piraye’ye gitti.
– “Hiç grup seks yaptın mı?”
Piraye önce ayakkabılarını çıkardı, ardından cevapladı.
– “Hayır. Ama denemek isterim.”
Ardından sıra Tamer’e geldi.
– “Tamer, benimle ne zaman sevişmek istiyorsun?”
İçimden – “Oha” demekten kendimi alamadım.
– “Sen ne zaman istersen?”
Tamer t-shirtünü çıkardı. Şişeyi çevirdi ve soru Bana gitti.
– “Sonay, Piraye ile sevişirsem bana kızar mısın?”
– “Hayır. Neden kızayım? İstediğini yapmakta özgürsün.”
Ben de ayakkabılarımı çıkardım. Soru Piraye’ye gitti.
– “Piraye, neden bu kadar isteklisin?”
Piraye Güldü ve gömleğini çıkardı. Siyah sutyeni dolgun göğüslerine çok davetkar bir görünüm veriyordu.
– “Sence ben çok mu istekliyim? Bence sen de en az benim kadar isteklisin. Neyse, istekliyim çünkü tatildeyiz ve eğlenmek istiyorum.”
Bir sonraki soru Sinan’aydı.
– “Sinan sen de Sonay’la sevişmek istiyor musun?”
Sinan direkt pantolonunu çıkardı. Slibinin içinden penisi kocaman görünüyordu. Bir an herkesin gözü ona takıldı.
– “Evet. Onu arzuluyorum. Belli olmuyor mu? Hahha!”
Şişe Beni gösterdi.
– “Sonay benimle sevişir misin?”
Artık her şeyin kontrolden çıktığını biliyordum. Ama sonuna dek gitmeye kararlıydım. Küpelerimi çıkardım.
– “Olabilir. Baksana, Piraye’yi çok mutlu etmişsin. Onun zevkine güvenirim.”
– “Vaay, iyi cevap.”
Benim çevirdiğim şişe Piraye’ye yöneldi.
– “Piraye, söylesene nereye kadar soyunacaksın?”
– “Arkadaşlar, Sonay çok iyi oynamaya başladı. Sonaycığım, sonuna kadar diyorum sana.”
– “Ve Piraye muhteşem bacaklarını zaten pek de gizlemeyen eteğini bir çırpıda çıkarıverdi. Artık üzerinde sadece siyah sutyeni ve g-strinği kalmıştı. İtiraf etmek gerekir ki, harika görünüyordu. Erkeklerin nefes alıp verişleri hızlanmıştı. Sıra Tamer’e geldi.
– “Tamer, hiç anal seks yaptın mı?”
– “Yapmadım. Denemek isterim ama fırsat olmadı.”
Tamer de pantolonunu çıkardı. O da kazık gibi olmuştu. Üzerinde sadece külotu ve ayakkabıları vardı. Şişe Piraye’ye gitti.
– “Piraye, merak ettim de. Seninle yapacağımız oral seksten sonra, bir ara, anal sekse izin verir misin?”
– “Al işte! Hahha. Hiç bu kadar eğlenmemiştim.”
Bu sözler Sinan’a aitti.
– “Olabilir. Bu biraz senin ikna kabiliyetine bağlı.”
Piraye ağır hareketlerle sutyenini kopçalarını çözdü ve askıları omuzlarından sıyırıp çıkardı. Şimdi herkes büyülenmiş gibi ona bakıyordu. Göğüsleri harika görünüyordu. Piraye’nin sorusu Sinan’a gitti.
– “Sinan, Tamer’le ikinizi birlikte istiyorum desem, ne dersin?”
– “Hmm. Sen ikimize birden yeteceğine inanıyorsan, neden olmasın?”
Sinan’ın sorusu Banaydı.
– “Sonay, bugüne dek kaç farklı erkekle yattın?” Önce gömleğini çıkardım. İçinde Beyaz renkli sütyenim vardı. Cevabımı verdim
– “Altı…” soruşumu Sinan’a yönelttim.
– “Sen bu kadar özgür hareket ederken, eşin de şu an senden daha yakışıklı olduğunu düşündüğü biriyle sevişiyor olsa, buna nasıl tepki verirdin?”
– “Güzel soru. Sanırım benden daha yakışıklı bir erkek onu istemezdi.”
– “Fark etmez. Varsayalım dedim.”
– “Ok. Buna çok kızardım. Ama bilmiyorum. Belki de olabilir. Hiç düşünmemiştim.”
– “Ok.”
Bu arada Sinan t-shirt’ünü de çıkarıp, sadece külotla kaldı. Sorusu Piraye’ye gitti.
– “Piraye, sen, ben ve Tamer sevişirken, sence Sonay’da bize katılmalı mı?”
Piraye cevap vermeden önce kahkahayı koyuverdi. Çok sarhoş olduğu her halinden belliydi. Ayağa kalktı; üzerinde sadece külotu vardı. Sinan ve Tamer nefeslerin tuttular. Ben ise merakla ve ilgiyle izliyordum. Az sonra kendi başıma da benzer bir durum gelecekti. Piraye arkasını döndü. g-strinğ’inin saklayamadığı poposu inanılmaz güzellikteydi. Eli g-strinğ’in yan ipine gitti ve bir hamlede ipi çözdü. Siyah bez parçası kalçalarının arasından kayıp gitti. Artık çırılçıplaktı. Bir anda yüzünü gruba döndü. Aşk üçgeni muntazaman tıraşlanmıştı. Sadece dibe doğru simsiyah kıllar vardı. Bir an ayakta kalan Piraye yerine oturdu. Artık oyuna çırılçıplak devam edecekti.
– “Bence katılmalı. Halinizden anladığıma göre siz çok azdınız. Ben tek başıma sizinle başa çıkamam.”
Piraye’nin sorusu Sinan’aydı. Tamer,
– “Ooo. Hile mi yapıyorsunuz? Sen ona, o sana.”
– “Merak etme, çıkaracak giysisi kalmayanların soruları bir yanlarındakine gider.”
Piraye sorusunu sordu.
– “Sinan, Sonay’la sevişirsen, sana en çok ne yapmasını istersin?”
Sinan cevap vermeden önce külotunu çıkardı. Karanlıkta balkondan az buçuk görmüş olduğum penisin büyüklüğü karşısında şok oldum. Kocaman, kazık gibi sertleşmiş, kıllı bir şeydi. Bir an aklımdan bu dev penisi emmek geldi. 2 gündür Piraye’yle birlik olup, kendisiyle dalga geçen Sinan’a bu işin nasıl yapıldığını göstermek istedim. Sinan’ın sesi düşüncelerimi böldü.
– “Bence onun muhteşem kalçaları var. Bana arkadan vermesini isterim.”
Ben hariç herkes gülüştü. Sesimi çıkarmadım. Sıradaki soru Tamer’e yöneldi.
– “Tamerciğim, eski dostum, söyle bize dün gece Sonay sana oral seks yaparken neler hissettin?” Tamer cevabı bekletmeden verdi.
– “Zevkten öleceğimi sandım. İnanılmaz güzeldi. Bu kadar yetenekli olduğunu tahmin edemezdim.”
Ve Tamer de külotunu çıkardı. Sadece ayakkabıları kalmıştı. Onları da çıkardı. Artık Ben hariç herkes çırılçıplaktı. Sıranın her halükarda bana geldiğini biliyordum. Bu oyuna devam etmeye de pek gerek kalmamıştı. Ayağa kalktım. Herkes heyecanla beni izliyordu. Sessizlikten odadakilerin nefes alışları duyulabilirdi. Beyaz bermudamın düğmelerini açtım, bermudayı nefis kalçalarından sıyırıp çıkardım. Artık üzerimde külot ve sütyenim kalmıştı.
İçk**en başı dönüyordu. Olanları ve olacakları yargılama yeteneğimi neredeyse kaybetmiştim. Tek bildiğim artık eski Sonay olmadığım, tüm duvarlarımı yıktığım ve içimin seks isteğiyle tutuştuğuydu.
Bardağımın dibinde kalan içkiyi yudumladım. Tamer’e doğru ilerledim. Arkamı döndüm, eğildim ve hareketlerimle Tamer’den sütyenimin kopçalarını açmasını istediğimi belli ettim. Tamer elleri titreyerek Benim sırtıma uzandı. Birkaç saniye becerip kopçaları açamadı. Piraye kıkırdamaya başlamıştı.
Sonunda kopçalar açıldı, Tamer ellerini omuzlarımdaki askılardan geçirdi, sütyenimi hızla çıkarıp koltuğa fırlattı. Benim çıplak göğüslerim ortamda yeni bir heyecan dalgasına yol açtı. Sinan kendini tutamayıp,
– “Çok güzel” diye mırıldandı.
Sinan’a döndüm ve nefis biçimli göğüslerimin tüm güzelliğini sergileyerek ona doğru ilerledim. Bir an durakladım, şu yaptığıma inanamıyordum. Para karşılığı tutulmuş bir fahişe gibi üç kişinin önünde striptiz yapıyordum. Lakin, vücudumu saran ateş bu tür düşüncelere fazla şans tanımıyordu. Yatağın en ucunda oturan ve penisi çatlayacakmış gibi sertleşmiş olan Sinan’ın yanına gittim.
– “Sen de kalanı çıkarır mısın?” Sinan kulaklarına inanamadı.
– “Memnuniyetle.”
Ve hiç oyalanmadan Benim külotumu bacaklarımdan aşağı kaydırıverdi. Artık diğerleri gibi çırılçıplaktım. Sinan 30 cm önünde duran Benim pırıl pırıl aşk üçgenime hayranlıkla baktı. Artık kendime engel olmayacaktım. Kimseye aldırmadan Beni popomdan kavradı ve kendine çekti. Açlıktan çıkan bir hayvan gibi başını kadınlık organıma gömdü ve tüm gücüyle öpmeye, yalamaya, emmeye başladı. Parmaklarını da kalçalarıma geçirmişti. İnleyerek kendimi koyuverdim.
Sonra bir an kendimi Sinan’dan kurtarmayı başardım. Yatağa sırtüstü uzandım, bacaklarımı açtım ve kendimi tamamen serbest bıraktım. Sinan hemen üzerime atladı ve kaldığı yerden Beni yalamaya başladı. Dilini vajinamın her yerinde gezdiriyor, salyalarını akıta akıta yalıyordu. Adeta zevkten kıvranıyordum.
Sinan, dilini vajinamın içine sokup çıkarmaya, Beni diliyle becermeye başlayınca, gırtlağımdan yükselen çığlığa engel olamadım. Doludizgin bir orgazma koşuyordum. Hayatımın en hızlı orgazmına. Gözlerimi sımsıkı kapadım. Karanlıkta tek ayrımsadığım, içime aşk temposuyla girip çıkan sıcacık, ıslak dildi.
Başım dönüyordu. Gözlerimin önünde renkler, şekiller uçuşmaya başladı. Daha fazla dayanamadım ve müthiş bir orgazm dalgasıyla zanğır zanğır titremeye başladım. Kadınlık sıvılarım bir sel gibi Sinan’ın ağzına boşalıyordu. Sinan, bir yandan şapır şupur yalamaya devam ediyor, bir yandan da,
– “Bu ne hız be kızım? Meğer sen neymişsin? Çok da tatlıymışsın. Her kadının tadı bu kadar iyi olmaz. Kaç aydır boşalmadın sen? Ama dur bak, ben de sana her şeyi içireceğim” diyordu.
Sanki dakikalar süren bu orgazmın ardından Benim Beynim boşalmıştı. Her yanımı tatlı bir rehavet kaplamış Fena halde çişim gelmişti,. Toparlanıp kalktım. Sinan hemen,
– “Nereye?”
– “Tuvalete. Çok sıkıştım.”
– “Ha, tamam. Ben de bir an gitmeye niyetlendin sandım da.”
Ayağa kalkarken dakikalardır ilk kez etrafıma baktım. Piraye ve Tamer yerde halının üzerindeydiler. Tamer sırtüstü uzanmış. Piraye eğilmiş, Var gücüyle Tamer’in yarağını emiyordu. Onları izlemekten kendimi alamadım.
Piraye gerçekten bu işte çok iyiydi. Tamer kendinden geçmiş, mutlulukla gülümsüyor, dün Benim ağzıma boşaldıktan sonra bugün de Piraye’nin dudaklarının arasında olmaktan müthiş bir zevk alıyordu. Piraye arada bir penisi ağzından çıkarıyor, çabucak nefes alıyor, ardından yarağa tükürüp kayganlaştırıyor, yeniden ağzına alıp emmeye devam ediyordu. Bir iki denemeden sonra penisi köküne kadar ağzına almayı başarmıştı.
Tamer titriyor, inliyordu. Sinan yerinden kalkıp, Piraye’nin arkasına geçti. İki eliyle Piraye’nin başını tutup, Tamer’in penisine bastırmaya, tempoyu ayarlamaya başladı. Piraye dünyayı umursamaksızın işine devam ediyordu. Gırtlağına kadar soktuğu penisi yutacakmış gibi iştahla emiyor, ağzının her noktasıyla penisi hissediyor, vantuzluyordu. Tamer kasılmaya başladı.
– “Aaahhhh! Durma Piraye, harika. Geliyorum. Geliyorum. Ohhhhh!”
Piraye bunun üzerine birden penisi ağzından çıkardı ve kendi haline bıraktı. Tamer’in gözleri yuvalarından oynadı. Ağzını açtı ama konuşamadı. Piraye Tamer’in dönülmez noktaya geldiğini anlamıştı ve alacağı zevki artırmak için penisi kendi haline bırakmıştı.
Tamer bir epilepsi hastası gibi kasıldı, sarsıldı ve bir anda spermlerini Piraye’nin yüzüne, dudaklarına fışkırtmaya başladı. Piraye hiç kıpırdaman yüzüne fışkıran, şiddetle adeta yüzünü tokatlayan spermleri izliyordu. Tamer o kadar yoğun ve uzun süre boşaldı ki, Piraye’nin dudakları, burnu, çenesi spermle kaplandı.