Kapıcının Kızkardeşi

27 Haziran 2020 0 Yazar: admin

Ass

Kapıcının Kızkardeşi

Üç yıl önce kaldığım evden yeni taşınmış olmam ve yeni eve de tam olarak yerleşememem nedeniyle ailemin evine sık gidip geliyordum. Bir akşam annem kapıcının, memleketten kız kardeşinin muayene amacıyla geldiğini, radyoloji bölümünde çalıştığım hastanede işlemlerine ön ayak olup olamayacağımı sorduğunu söyledi ve mümkünse de yardım etmemi istedi. Ben de sık karşılaştığım bu durum için olur dedim. Hangi polikliniğe gideceklerini sormasını söyledim. Hastanedeyken arayan annem kadın hastalıkları ve doğum kliniğine gideceklerini söyleyince oradaki tanıdığım arkadaşlardan ertesi gün için sabahın uygun saatinde sıra aldırdım, anneme de ertesi sabah gelmelerini ve beni bulmalarını söyledim. Akşam eve gidince annem, sabah kapıcı Adem, karısı ve kız kardeşini de hastaneye götürüp götüremeyeceğimi sorunca isteksiz olarak kabul ettim.

Sabah indiğimde üçü de kapıda bekliyordu. Adem kız kardeşinin, memleketleri olan, İç Anadolu’nun bir ilçesinden geldiğinden, eniştesinin orada bekçi olması nedeniyle gelemediğinden, bir çocukları olduğundan falan bahsetti. Kapıcının kız kardeşi karısının tıpkısının aynısı, başı geleneksel kapalı, hafif balık etli, muhtemelen daha genç olmasına rağmen 28-30 yaşlarında görünen, köylü güzeli denebilecek aşamayı geçmiş bir kadındı. Hastanede gidecekleri kliniğe baktık ve arkadaşıma kafeteryada beklediğimizi söyledim. Bu arada çay ve kahvaltılık bir şeyler söyledim ve biraz oturduk lafladık ancak kadın hastalığı olduğu için utanıp sıkılırlar diye rahatsızlığını sormadım. Adem ayrıca dışarıda çalıştığı için fazla kalamayacağını söyledi. Biz Adem’le kalktık ve karısı Nuray’a ve kız kardeşi Esma’ya beni beklemelerini söyledim ve yerime gittim.

Bir süre sonra arkadaşım arayınca bunları götürdüm ve arkadaşımın ilgileneceğini söyledim. Yaklaşık bir saat sonra arayan arkadaşım kısaca röntgen yoluyla rahim incelemesi anlatabileceğim bir film istediklerini söyledi. Ben bunların yanına gittim ve kafeteryaya getirdim. Anılan yöntemi anlattım ve adetin yedi ila on gün sonrasında uygulanabileceğini, öncesinde de ilaç alması gerektiğini anlattım. Kapıcının karısı Nuray da sorunun da adetinin düzensiz olması ve bundan dolayı da hamile kalamaması olduğunu söyledi. Esma da zaten iki aydır adet görmediğini nihayet görmesi üzerine muayeneye geldiğini ve adetinin 5. gününde olduğunu söyleyince ben ilaçlarını yazdım ve iki gün sonra gelmelerini söyledim.

İki gün sonra Adem gelemeyeceğini söyleyip gidince Esma ve yengesiyle hastaneye gittik. Yengesi dışarıda beklerken ben yöntemi Esma’ya anlattım ve rahmine tüpe benzer bir şey sokacağımızı ve görüntü alacağımızı, sonrasında biraz ağrı yapacağını ve hazırlanmasını söyledim. Esma alt kısmını, üzerini örttükten biraz da sıkılarak sonra çıkardı. Ancak benim rahatlığımı görünce o da rahatladı. Cinsel organı tertemizdi ve hazırlık yaptığı belliydi. Sadece üçgen bölgesinde yeni çıkmaya başlamış kıllar vardı. Bir çok kimseyi önceden uyarmamıza rağmen pis ve kokulu bir cinsel organla gelirken Esma’nın bu şekilde gelmesini takdir etmiştim. İşlem bittikten sonra görüntüleri de alarak arkadaşa gittik ve ben onları tekrar bıraktım. Esma biraz kıvranır halde olduğu için muayene bittikten sonra eve götürmeyi teklif ettim ve öğle arasında da bunları eve bıraktım. Yolda da biraz havadan sudan lafladık, daha çok Esma konuşuyordu ben aynadan baktıkça o da bana bakıyordu. Ben herhangi bir şeye yormadım ve aklıma da başka şey getirmedim.

Aradan birkaç gün geçti ve ben sabah nöbet çıkışı kahvaltı için ailemin evine gittim. Kahvaltıdan ve biraz kestirdikten sonra peder, bodrumda fazla eşyalar olduğunu işe yarayacak olan şeyleri alabileceğimi söyledi. Birlikte aşağıya bodruma indik. Bodrumda Adem’lerin evi, onun karşısında da birkaç tane salon büyüklüğünde bölme vardı. Peder bodrumun tozu kendisini rahatsız ettiği için beni bıraktı ve eve çıktı. Gözüme birkaç parça eşya kestirdim ama tek başıma çekmek, çıkarmak ve almak zor olacaktı. Pazar olması nedeniyle Adem’e seslendim. Kapıya Esma geldi. Kapıya gelirken omuzlarından aldığı eşarpla başını örttü. Üzerinde krem rengi tişört ve diz altı hizasında lacivert etek vardı. Hastalığı üzerine birkaç soru sordum, Esma ise bana çok yakın bir tanıdık samimiyetiyle konuştu. Adem’in o gün de çalıştığını, yengesinin de temizliğe gittiğini söyledi ve kendisinin yardım edebileceğini söyledi. Kendisini bir süre süzdüm ve zahmet etmemesini söyledim, o ise yardım edeceğini beş dakika sonra geleceğini söyledi. Ben de bir sigara yakarak etrafı karıştırmaya başladım ama Esma aklımdan çıkmadı bir süre ve birden sertleşmiştim durduk yerde.

Bu arada Esma geldi, üzerine ince ve uzun kollu bir hırka giymiş ve yaygın rastlanan bir kadın parfümü sürünmüştü. Ama kokusu beni baştan çıkarmıştı ve eşya almak falan kafamdan çıkmıştı. Ne alacağımı falan sorunca kararsız olduğumu karıştırınca karar vereceğimi söyledim birlikte uzun kalabilmek için. Bir yandan da onu süzüyordum. Esma gibi bir kadınla olmak hiç aklıma dahi gelmemişken şu anda onunla sevişebilmek için can atıyor haldeydim. Üstelik öğleden sonra da kız arkadaşımla buluşacaktım. Birlikte yan yana bir dolabı ve ters dönmüş kanepeyi çektikten sonra durduk, parfüm ve kendi kokusu karışmış bir şekilde aklımı almıştı. Eğilmiş bir haldeyken bilinçsiz bir şekilde kokusunun çok güzel olduğunu söyledim ve doğruldum, yüzüne baktığımda kızarmış ve bana gülümsüyordu. Yanından geçip bir şeye bakıyor gibi yaparken parmaklarım parmaklarına değdi, o anda ben durdum ve başka şeye bakıyor gibi yaptım, Esma da elini çekmeyince parmaklarımı oynattım. Tepki verdiğini görünce diğer elimi yüzüne götürdüm ve okşadım. Öpmek için hamle yapınca yüzünü kaçırdı, “bir gelen olur” dedi. Bunun üzerine kendimi kaybettim ve sarıldım, yüzünü ve boynunu öpmeye başladım, o ise hala “yapmayalım, bir gelen olur” diyordu. İçeri gidelim deyince, yengesinin veya dışarıda oynayan yeğenlerinin gelebileceğini söyledi. Ben bunun üzerine belinden kavrayarak bunu öpmeye devam ettim, boynunu öptükçe nefes alış verişi sıklaşmaya ve inlemeye başladı ve benim çok iyi birisi olduğumu, kendisini sevmemi söylüyordu. Bir elimle tişörtünün altından ve sütyeninin üzerinden memelerini okşarken diğer elimle de kalçalarını sertçe sıkıyordum.

Etrafta üzerine yatılabilecek bir şey yoktu ve tek kanepe de tersti, çevirmek mümkün değildi. Ben hemen Esma’yı bıraktım ve dışarıdan fark edilmemek için dış kapıyı kapatarak ışığını da söndürdüm. Esma bıraktığım gibi dikiliyordu. Tekrar sarıldım ve dudaklarından öpmeye başladım, çok acemice öpüşüyor ama bu beni daha da azdırıyordu. Beni çok azdırdığını söyleyince, “ben bir şey yapmadım, sen yaptın dedi” güldü ve bir elini sikimin üzerine getirip sıkmaya başladı. Başını sağa sola oynattıkça eşarbı omuzlarına düştü. Ben de iki elimle kalçalarını sıkıyor, eteğinin üzerinden külotunun lastikli dikiş yerlerini çekip bırakıyordum. Bahar başlangıcı olamasına rağmen çok terlemiştik ikimiz de. Sonra hırkasını çıkardım ve tişörtünü yukarıya doğru sıyırıp beyaz sütyeninden memelerini çıkardım ve sertleşmiş uçlarını sırayla ve uzun uzun emdim. Esma’dan sadece ı-ıh ı-ıh sesleri çıkıyor ve ara sıra “sev beni” diyordu. Eteğini kalçalarına doğru sıyırıp elimi külotunun kalça kısmından içeri soktum ve kalçalarının serinliğini hissettim. Parmağımı arka deliğine bastırdıkça kalçalarını sağa sola oynatmaya başladı ve başını göğsüme yasladı ve gözlerini kapatarak ı- ıh ı- ıh sesi çıkarmaya devam etti. Arka deliğinden amına yetişebildiğim kadar indiğimde çok ıslandığını fark ettim, Esma’nın kulağına içine girmek istediğimi fısıldadım. O ise sadece “sev beni, çok sev beni” diyordu.

Bunun üzerine dayanamayarak pantolonumun önünü açtım ve ayaklarıma düşürdüm. Esma’yı da döndürdüm ve biraz yüksekte olan ve ters çevrilmiş kanepeye dayadım ve eteğini beline kadar sıyırarak kalçalarını meydana çıkardım. Mavi bir külot giymişti. Onu da dizlerine kadar sıyırdım ve biraz kalçalarını okşadıktan sonra sikimi amının sularıyla iyice ıslattım ve bir elimle belinden kavrayarak içine yavaş yavaş girdim. İçi acayip sıcak ve ıslaktı. Esma’dan sadece ı-ıh ı-ıh diye ses çıkıyordu. Bense kah belinden kah kalçalarından tutarak gidip geliyordum. Bir süre sonra gittikçe yükselen bir sesle ve artan sıklıkla Esma “sev beni, sev beni” demeye başladı ve kısa sürede sesinin tonu düştü ve bu kez yorgun bir sesle “oh, ben oldum” dedi. Anlamadım ve ne olduğunu sorunca “işte oldum ya” deyince orgazm oldum demek istediğini anladım. Bense yüzümden ve göğsümden terler boşalır şekilde içinde gidip gelmeye devam ediyordum. Boşalacağımı hissedince hızlandım ve o sırada da Esma “içime akıtma” dedi ama geç kalmıştı. Birden durup içine gelmeye başladım, tekrar başladım ve sonra yavaşlayarak ve nefes nefese kalarak durdum. Boşaldığımı anlayınca “içime akıtma dedim” diyerek sitem edince zaten tedavi boyunca hamile kalamayacağını söyleyerek rahatlattım. İçinden çıkınca spermlerim kütle halinde külotunun üzerine düştü. Esma da külotunu çıkararak amını iyice temizledi ve külotunu hırkasının cebine koydu, eşarbını tekrar düzeltti ve “gideyim de aramasınlar dedi” ve gitti. Tüm bunlar yirmi dakikada olup bitmişti. Ben de yere çömelerek terimi sildim ve biraz soluklandıktan sonra eşyayı falan bırakarak kendi evime gittim.