Ceren ve Lise Arkadaşları 3
Ceren ve Lise Arkadaşları 3
Artık saniyeler geçmek bilmiyordu. Sevgili karımın yabancı iki erkekle bir otel odasında çırılçıplak olduğu, onlarla her türlü ahlaksızca konuşmaları yaptığı, belki benimle alay ettikleri, birinin önünde domalmış sevgili karımın diğerinin sikini ağzında gezdirdiği fikri karnımın kasılmasına, hem büyük bir haz ve hem de büyük bir suçluluk dalgasının vücudumu kaplamasına neden oluyordu. Acaba adamlar birbirlerinin spermlerini cerenin kadınlığından yalamışlar mıydı? Ya da sevgili karımı, “asla arkadan olmaz honey” diyerek her seferinde reddettiği arka kapı meselesini çakırkeyif halde lise arkadaşlarıyla tost olarak denemiş miydi? Acaba adamlar cereni domaltmış, kalçalarına şaplaklar atarak, biri bırakıp diğeri devam ederek, sıra ile kullanmışlar mıydı? biri diğerininkini eli ile tutup cerene yerleştir olabilir miydi? düşündükçe heyecanım artmış, arka arka yapmış olduğum mastürbasyonlar bile ateşimi düşürememişti.
bir saat kadar meraklar içinde bekledikten sonra mesaj attım “görüntü gidik, ne durumdasın?” yarım saat kadar sonra cevap geldi.
“çooook iyiyim :). beni merak etme, gece de bekleme ?. Çok öpüyorum seni, iyi çocuk olursan belki bir de sürpriz yaparım”
Tamam gece beklemiyim ama nasıl uyuyabilirim ki? Ara ara uzanıp telefona baktığım, kaydettiğim görüntüleri baştan, tekrar tekrar seyrettiğim zor ve uzun bir geceydi. Saat 3 gibi bir mesaj daha geldi cerenden
“?”
o kadar, başka bir şey yok. Biraz uzandım uyurum diye, kendimi kaybetmişim, telefonun sesiyle uyandım. Ceren karşı tarafta şakıyordu
“hala mı yataktasın koca bebekkk”
“ya evet sızmışım da saat daha doku” lafımı ağzıma tıkayıp
“tamam tamam, ben eve geliyorum ama karnım çoookkk açççç, bana kahvaltı hazırla lütfeeen”
“tamam bebeğim, özel bir isteğin var mı?
“pancake olsun, yumurtalı ekmek de olsun, meyve de olsun, avokado da ez, patatesli omlet de isterim”
“hepsini sen mi yiyeksin?”
“çok açımm çookk, yarım saate ordayımmm”
“tamamdır kocaman sofra hazırlıcam sana, kalanı da kedilere veririz artık”
Hemen fırladım, elim çabuktur, yumurtaklı ekmek, derken kahve, üstümde siyah boxer’ım ve mutfak önlüğüm var. komik bir kıyafet ama nasıl olsa gören yok. Cerenin aramasına da bakıp saati kontrol ediyorum, bu şapşal yarım saat dediğine göre en erken 40 dakikada gelir derken, 1 saati geçtikten sonra kapı çaldı. Sofraya gururla baktım, istediği her şey hazırdı.
Hiç çekinmeden ve kontrol de etmeden açtım. Önde pardesüsünü giymiş ceren ve arkada harun ile burak, kapının önünde duruyorlardı.
“merhabaaa biz geldiiiikkkk” ceren şakımaya devam ediyordu, içeri daldı. Sonra dönüp
“ay dikilmeyin çocuklar gelin içeri” umursamadan ama fısıldar gibi “konu komşu görecek şimdi”
Kısa bir tereddütün ardından harun ve burak içeri girdiler, ceren mutfağa yönelirken acil ihtiyaç belirttikleri için iki silahşörlere tuvalet ve banyoyu gösterip mutfağa girdim. Ceren pardesüsünü çıkarmış, mini eteği ve buruşmuş, lekelenmiş beyaz şeffaf gömleği ile yüzü mutfak kapısına dönük beni bekliyordu, kapıda beni görünce bir ayağını yanındaki sandalyenin üzerine koydu, kırmızı topuklularını çıkarmamıştı, eteğini bir eli ile yukarı sıyırdı, pembe külodu ortadaydı artık. Kekeleyerek
“duş, duş almadın mı yoksa” dedim
“yüzümü bile yıkamadım” diyerek külodunu yana sıyırdı.
“sabah senle telefonla görüştükten sonra bi daha spermle doldurdular”
“yaaaa”
“yaaaa, akan aktı ama bak hala var daha”
“evet” ceren’in ip gibi şekillndirilmiş tüylerinin altındaki amcığında sperm damlaları görülüyordu
“temizlemek ister misin?”
Titreyerek cerene doğru ilerledim ve önünde diz çökerek önce bacaklarına akmaya başlayan spremleri yalayıp temizledim, sonra da kadınlığına ulaşarak yalamaya derinlerdeki spermleri de emerek temizlemeye başladım. Cerenin kullanılmış, arka arkaya sikilmiş kadınlığının kokusu, iki erkeğin sperm kokuları ve kahvaltı masasındaki yiyeceklerin kokusu birbirine karışıyor, serin bahar sabahında açık pencereden gelen kuş sesleri cerenin hafif inlemelerine eşlik ediyordu. Sevgili sikilmiş ve kullanılmış karım eli ile başımı okşarken, arada fısıltıyla
“nasıl güzel mi tadı, çok güzel temizliyorsun tatlım. Pezevengim benim” diyordu.
Bir yerde ceren’in inlemeleri ve fısıltıları kesildi. O zaman mutfakta misafirlerimiz olduğunu anladım ama talimat gelmeden başımı kaldırmak istemedim. Şu anda ceren eminim kapıda dikilmiş iki adama baygın baygın bakıyordu ve belki de dili ile dudaklarını yalıyordu.
“çok teşekkür ederim tatlım, baya temizledin. Hadi artık çok açım, kahvaltı zamanı” dedi
Ayağa kalkıp lavaboya uzandım elimi yüzümü yıkayıp ağzımı çalkalarken belli belirsiz bir
“Gavat”” lafı geldi kulağıma. Tam kim dedi diye kafamı çevirecektim ki
“ne dedin sen?” ceren çok sert bir tonda burağa dönmüş bağırıyordu.
“ya ben öylesine” burak kıpkırmızı olmuş mutfağın ortasında duruyordu. Ceren aynı tonda ve hiç taviz vermeden
“eve gelirken biliyordunuz, yavşaklıktan hiç hoşlanmadığımı söyledim. Eşime küfür edilecekse ben ederim, senin gibi eğri sikliye de müsade etmem. Hem karısını sikeceksin, hem evine geleceksin, hem de küfür.” Burak kekeleyerek
“çok özür dilerim, gerçekten” dedi
“bana bak aslanım” ceren sandalyeye bacağını tekrar koydu ve bacak arasını tekrar göstererek “bu amcığı bir daha sikmek istiyor musun?”
“evet” dedi burak fısıltıyla
“duyamadım”
“evet, o amcığı bir daha ve çok defa daha sikmek istiyorum, ceren, gerçekten, hayatımda ilk defa erkek olduğumu hissettim dün gece. Sen banyoya gittiğinde harun da aynı şeyi söyledi.”
“güzel” dedi ceren yumuşamış bir ses tonu ile “çocuklar dün gece çok özeldi ve ben de devam etmek isterim, ama bi şartım var”
“nedir”
“kocamı çok aşağıladınız, bunu kabul edemem, gururunu tamir etmeniz lazım”
“ne istersen” harun çok kararlı “abi isterse siksin bizi”
güldü ceren
“yok göt sevmez o” durdu
“ama, ikiniz de arka arkaya diz çökün ve kocamın sikini emip bana hazırlayın bakalım”
Hiç müdahale etmedim, tepki göreceğini bilse böyle bir şey teklif etmezdi. Muhtemelen gecenin seyredemediğim kısmında bu ikisi birbirlerine de hallenmişti. Önce burak diz çöktü önümde ve boxer’ımı indirip yarı kalkık sikimi ağzına aldı, biraz emdi eli ile sıvazladı ve cerenin talimatıyla harun onun yerini aldı. Ceren ortamın mutlak hakimiydi, genelde femdom senaryolarından hoşlanmaz ama bu sefer tam bir sahibe edasıyla yönetiyordu bizi.
“tamam tatlım, şimdi beni al kucağına ve bu avareller de beslesin minik orospunu” ben sandalyeye, ceren de kucağıma oturup erkekliğimi içinde aldı ve kalçalarını hafif sallandırırken burak ve harun’un verdiği yiyecekleri yemeye başladı. Burak ve harun bir taraftan kendileri bir şeyer atıştırırken bir taraftan da masanın hakimi olan kadının isteklerini gözden kaçırmıyor, bir dediğini iki etmiyorlar, ceren kucağımda, arada kegel egzersizlerinden hatıra sıkıştırmalarını yapıp bana dönüp kikirdiyordu. Dün gece bu marifetini göstermediğine emindim, gösterse adamlar haftasonu otele kapatılardı bu kadını. “her şeyin bir zamanı var” ceren’in hayat mottosuydu, demek ki ileride gösterecek bu maharetini.
Kahvaltı bitip kendimizi salonda kanepelere atmıştık. Ceren elinde kahvesi bir sigara çıkardı. Burak atlayıp çakmağıyla yaktı sigarasını. Ceren çakmağı tutan eli hafif bir okşadı ve
“Dün gece de ilk bu sikti, atak çocuk” dedi.
“memnun kaldın umarım” dedim
“ay çok heyecanlanmışlar ilk seferinde hemen boşalıverdiler ama sonra iyidi”
“tost bile yaptık” atıldı harun
Ceren çekinerek baktı bana sonra dönüp yaramazlıkta yakalanmış çocuk gibi
“her şeyi de anlatmasana” diye elindeki yastıkla hafifçe vurdu harun’a.
“bence abi sana her detayı anlattırır biz gidince” burak işi biliyordu.
“Siz de keyif almışsınızdır umarım arkadaşlar” dedim, “ceren lisede de böyle rahat mıydı?”
“yok be abi” dedi burak “biz kapanır bu diye bekliyorduk çiçek gibi açılmış maşallah”
“cem açtı beni sağolsun” dedi ceren “hem de öyle güzel açtı ki” yanağıma ıslak bir öpücük kondurup saçlarımı karıştırırken.
“halk sana müteşekkir abi” burak ciddiydi.
“demek halk kocama müteşekkir” ceren ayağa kalkıp yürürken burağın yanağından bir makas aldı.
“ben duşa giriyorum”
Bir kaç dakika sessizce bakıştık salonda üç adam. Tam bir laf açayım da bu sıkıcı ortam bozulsun derken banyodan gelen su sesi ile irkildim. Sevgili minik orospum her zaman kullandığımız yatak odasındaki banyoyu değil de, büyük misafir banyosunu kullanıyordu ve kapıyı da açık bırakmıştı ki su sesi böyle duyulabiliyordu.
Ayağa kalktım, hiç bir şey söylemeden banyo kapısına yürüdüm, evet kapı ardına kadar açıktı ve ceren duşun tepeden musluğunu açmış vücudunu sabunluyordu. Beni görünce gülümsedi ve bir öpücük gönderdi.
Az sonra sessizce yanıma gelen iki erkeği farkettim. Şimdi sevgili kocası ve lise aşkları, banyo kapısında durmuş, duşun altında çırılçıplak sırtını, kollarını, memelerini, kalçalarını, bacakarasını sabunlayan cereni seyrediyorduk. Ceren kendisine odaklanmış üç çift gözün farkında, onlarla doğrudan göz göze gelmeden suyun altındaki dansını sürdürüyordu. Yumuşak hareketlerle lifi boynunda göğüslerinde kalçalarında dolaştırıyor, bazen bize sırtını dönüyor bazen yan duruyor, ama asla açık bir davet yapmıyor, adeta dansına katılmak için doğru zamanı keşfetmemizi bekliyordu.
Bu dans karşışında büyülenmiş üç kişi nasıl oldu bilinmez aynı anda soyunmaya başladık ve giysilerimizi banyo kapısında bırakarak, duşun altına cerenin yanına sokulduk. Sanki olacaklardan haberi yokmuş ve diğerlerinin farkında değilmiş gibi ceren önce bana sarıldı, sabunlu vücudu ateş gibiydi ve bu ılık duştan olamazdı.
“hoş geldin tatlım” dedi sonra boynuma doladığı kollarından birini aşağı sikime indirerek
“taşşş” soluğu kesilir gibiydi. Bu sarılmadan sıra ne zaman kendisine gelecek diye beklemekten sıkılan burak arkadan cerene sarıldı ve boynunu kulaklarını öpmeye başladı. Arkasından gelen bu sarılmayı beklemeyen ceren “ay” dedi ve geriye burağa yaslandı. Ben aramızda oluşan az da olsa boşluktan faydalanıp erkekliğimi cerenin amcığına sürtüyordum. Harun da gene bu boşluğu fırsat bilip cerenin dudaklarını, boynunu fırsat bulunca da memelerini hem öpüyor hem okşuyordu.
Şimdi ılık duşun altında ortamızda ve odağımızda sevgili ceren, ağır ağır hareket ediyorduk. Burak cereni kendine doğru çevirdi ve kucağına aldı, iyice tahrik olmuş ceren ayakta burağı içine almakta zorlanmamıştı, ama asıl sürprizi bana yaptı. Kafasını çevirdi ve arzuyla kalçalarını işaret edip,
“hadi” dedi.
Işte bu bir mucizeydi, sevgili karım burağın kucağındayken arka deliğine çağırıyordu beni. Ikimiz arasında tost olmuştu ve harun da öpülmedik yerini bırakmamıştı.
“yeter”
Üçümüz sanki bir tanrıçaya ibadet ediyormuş gibi duştan çıkan ceren’in başka bir tarafını aynı anda kuruladık. Sonra da hiç konuşmadan sağa sola kıvrılan kalçalarını takip ederek yatak odasına ulaştık. Hiç bir şey söylemeden yüzü perdesi sonuna kadar açık pencereye dönük olacak şekilde yatağın üzerine domaldı minik tanrıçamız. Önce harun, duşta dışarda kalmış sikini daldırdı cerenin artık iyice davetkar kadınlığına
“haruncum” dedi ceren “hemen tanıdım bak, en tatlı sik seninki” ben önüne geçip sikimi ağzına uzattım
Şimdi dışarda kalan burak kendini okşarken, sikim harun’un darbeleri ile sarsılan cerenin boğazına kadar giriyor, ceren kızarıyor kusacak gibi oluyor ama asla ağzından çıkarmıyordu.
Harun’un boşalacağını anladığımda benim de çok halim kalmamıştı ve ağzından çıkardığım sikimden çıkan spermlerimi cerenin sırtına ancak boşaltabildim.
“hadi buraakkk” ceren burağın vakit kaybetmesini hiç istemiyordu. Burak arkasına geçip yüklendiğinde harundan kalan spermlerin kayganlığına boşalıvermişti ve sanki ceren de onu bekliyordu. Hepimiz gevşemiştik ki, ceren hayalet görmüş gibi atladı, perdeyi kapattı, bize dönüp kahkahalarla
“umarım akşam porno sitelerine çıkmayız” dedi.