Ben Seks Diye Buna Derim

3 Aralık 2016 0 Yazar: admin

Amy Anderssen

Sabah işe gitmek için 7. 30 Da kalkarım. Cep telefonumun alarmı o saate kuruludur ve ben de sektirmeden hep aynı saatte uyanırım. Ama geçen gün uyandığımda saat sabah altı sularını gösteriyordu ve ben karşı dairemden gelen gürültüye uyandım. Oturduğum yer havuzlu bir site ve bu sitede yazın fazla kalan olmuyor, site altı tane üç katlı villadan oluşmakta. Her sitede de toplam dört daire var. Bizim oturduğumuz üst kat dublekslerde karşı komşular ve biz varız alt katlar ise yazın geliyorlar onun için mini sitemizde başkada kimseler yok.

Bunu niye yazdığımı tabi anladınız, çünkü o kadar gürültüye benden başka uyanan da olmadı. Neyse, konuya dönelim o saatte ne olduğunu anlamak için hemen üzerime bir şey giydim (genelde kışta olsa bir donla yatarım) ve kapıyı açtım. Gördüğüm manzara aynen şöyleydi, üzerinde gecelikle bir kadın (karşı komşumuz ve çok güzeldirrrr) paspasın üzerine oturmuş ağlıyor ve geceliği de yandan hafif yırtılmış durumda. Bir an duraksadım ama sonra yardım etmek için apartman otomatiğini yakıp, onu yerden kaldırmaya çalıştım.

Emin olun kötü bir niyetimde yoktu, kadın kocasıyla kavga etmişti sonuç olarak. Neyse onu doğrulttum ve evine sokmak istedim. Ama o anda fark ettik ki, o patırtı sırasında kapı kapanmış ve anahtar da evin içinde kalmıştı. Mecburen kadını misafir ettim, kadında çekindi (ne de olsa dul bir adamın evine girecekti ve ben karımdan birkaç ay önce ayrıldığım için eski karımı da tanıyordu) ama o saatte yapacak başka da bir şeyi pek yoktu.

Onu salona götürdüm ve rahat etmesi için önce üstüne bir hırka, sonra da bir battaniye verdim. Hırkayı giydikten ve battaniyeyi üstüne örttükten sonra biraz kendine gelmeye başladı ve ağlaması kesildi. Tabi ne olduğunu sordum, o da eşinin eve sabaha karşı geldiğini, içki ve kadın(?) koktuğunu, bununla ilgili ona bağırdığını, kocasının da çok sinirlendiğini ve onu tartakladığını söyledi. Kavga büyüyünce de (tartaklama biraz abartılı olmuş anladığım kadarıyla) adam gideceğini söylemiş, bu da arkasından dur gitme falan derken kapı kapanmış.

Çok üzülmemesini söyledim klasik olarak, gittim ona bir nescafe yaptım ve getirdim. Buna çok memnun oldu ve benim çok kibar olduğumu, eşimle boşanmış olmamın eşimden kaynaklandığını bildiğini çünkü kadın kadına da onunla hiç geçinemediğini anlattı. Tabi hemen bu konulara girmedik yaklaşık olarak bir saat sonra geldiğimiz yeri anlatıyorum size. Bir sonraki kahvenin içine sinirini yatıştırmak için bolca içki de koyduk. Daha sonraki muhabbetlerde aslında benle onun ideal bir çift, benim eşimle de kendi eşinin ideal bir çift olabileceğini düşündüğünü söyledi. Çünkü karakterlerimiz böyle uyuşuyormuş. Neyse, gittikçe bu konuları daha fazla konuşmaya başladık. Bu arada saat sabah sekiz gibi olmuştu ve ben işe telefon edip, geç gelebileceğimi veya hiç o gün gelemeyeceğimi söyledim. Neyse sohbete devam ettik.

Biliyorum belki giriş bölümü biraz uzun oldu ama size atmosferi yansıtmak ve aslında hiç aklımda hard seks yokken o noktaya nasıl geldiğimi anlatmaya çalışıyorum.

Emel (adı tabiki emel değil ama bu isme yakın) gittikçe daha hararetli bir şekilde kocasından bahsederken konu onunla ilgili cinsel hayatlarına geldi. Emel aslında kocasını çoktan terk edeceğini ama cinsel yönden kocasının onu çok iyi tatmin ettiğini söyledi. Buna şahittim çünkü onların yatak odasıyla bizimki yapışık olduğundan emel’in çığlıklarını dinleyip eski karım veya partnerlerimle birkaç kez seks yapmıştım ve nedense partnerlerimin bu çok hoşuna gitmişti. Bundan dolayı seks yaparken porno film izlemesem dahi o filmlerin seslerini açıp müzik eşliğinde seks yaptığımı çok bilirim.

Emel kocasının cinsel performansını ciddi ciddi anlatırken birden gözlerinden bir ışık geçtiğini fark ettim. O an emel’in niyetini bozduğunu anladım. Emel’in anlattıklarından bende biraz tahrik olmuştum. Emel’in ilk kızgınlığı ve heyecanı geçmiş ve artık bilerek beni tahrik etmek için uzun uzun tarifler yaparak bana yaşamak istediği seksi anlatıyordu. Kocasından tek şikayetinin seks konusunda çok performanslı olmasına rağmen sadece onu alta alarak seks yapıyor olmasından ve normal birleşme dışında hiçbir şekilde başka pozisyon denemediğindendi.

Eh, yemeğin tarifi yapılmıştı ve bana da pişirmesi kalıyordu. Emel’e bu sefer güzel bir kadeh şarap verdim ama şarabı ısıttım ve içine biraz karanfil koydum, aynısından kendime de yaptım. Şaka gelecek ama sabahın saat dokuzunda içki içip seks konuşuyorduk. Böylece bir yarım saat daha geçti. Emel seks istiyor ve vücut diliyle bunu istemese de çok iyi anlatıyordu. Ben sabırlı bir adamım, ödülün daha büyük olacağını düşünürsem beklemeyi bilirim. Ben de emel’in anlattıklarına kendi anılarımla eşlik ediyor ve onu daha çok baştan çıkaracağını düşündüğüm eski seks anılarımı anlatıyordum. Artık yeni adımı atma sırası bana gelmişti. Emel’e “hadi, çok yoruldun gel istersen içerde biraz uzan, ben de ortalığı toplayacağım” dedim. Emel’de sinyali alıp ayağa kalktı. Onu yatak odasına götürdüm, temiz bir çarşaf çıkartıp serdim ve yatağa yatırdım, üstünü örttükten sonra odadan çıkarken yüzüne baktım, bana aptal aptal bakıyor ve neden bu fırsatı değerlendirmediğimi anlamaya çalışıyordu. Tabi ki değerlendirecektim ama sabırlı davranıp daha iyi değerlendirmek istiyordum.

Banyomda yarım jakuzim var. Gidip jakuziyi sıcak suyla doldurdum, banyo köpükleriyle bir güzel köpürttüm, soyunup üzerime bornozumu aldıktan sonra, ikinci bir bornozu da elime alıp onunla yatak odasına gittim. Emel tabi ki uyumuyordu, ben girer girmez doğruldu, ona banyo hazırladığımı yıkandığında tüm bunları unutacağını söyledim, üzerindeki geceliğini yavaşça çıkardım ve o güzel göğüslerini ilk o zaman gördüm, meme başları abartısız bir cm. Kadar vardı ve ben bu güne kadar hiç bu kadar uzun meme başı görmemiştim.

Gözlerim meme başlarında ona bornozu giydirdim ve elinden tutarak banyoya götürdüm, hiç ses çıkarmıyordu. Bornozunu çıkardım, kendiminkini de çıkardım ama benim içimde bir don vardı, sonra yine çok yavaş bir şekilde kilodunu iki parmağımla iki yandan tutarak çıkardım. Her şeyi bir merasim havasında yapıyordum. Onu yavaşça küvetin içine soktum, suyun sıcaklığının çok fazla olduğunu söyledi. Ona suyun içinde biraz ayakta durmasını, yavaş yavaş içine girmesini söyledim ama yinede biraz soğuk su ilavesi yaptık, o anda müziğin eksik olduğu aklıma geldi. “Anılar 9” cd sini müzik setine koyup yeniden banyoya döndüm. Emel küvetin içine uzanmış ve köpüklerin içinde başı hariç her yeri kaybolmuştu. Yine hiç acele etmeden emel’in kollarını, omuzlarını, sırtını yavaş yavaş sabunladım. Ben sabunladıkça emel’in gevşediğini hissediyordum.

Sadece sabunlamamla bile nefes alışları farklılaşmaya başlamıştı. Lifi yeniden sabunladım ve bu sefer vücudunun ön tarafını önce göğsünün üst tarafını sonra da göğüslerini yine yavaş yavaş ovmaya başladım. Göğüslerini ovmaya başlayınca emel belki de biraz utancından gözlerini kapattı. Artık iyice nefes alışı değişmeye başlamıştı. Ben de bornozumu çıkardım. Gözleri kapalı olduğu için bu arada hemen donumu da çıkarmış ve emel’in bulunduğu küvete onunla yüzyüze bakacak şekilde tam karşısına oturmuştum. Şimdi benim ayaklarım onun yanında onun ayakları da benim yanımdaydı. Ayağının birini aldım ve zaten köpürmüş olan suyla ve lifle ayağını ve bacağını yıkamaya başladım. Önce ayak parmakları, sonra ayak bileği, baldırları derken yuvarlak dairelerle yavaş yavaş yukarı doğru çıkıyordum ve ben yukarılara çıktıkça artık küçük inlemeler duymaya başlamıştım. Vajinasının civarlarında dolaşırken artık iyice ona dokunmamı istiyordu, hala gözünü açmamıştı.

Tam vajinasına geldiğimde orda durdum ve diğer ayağını sabunlamaya başladım, bir bacağını yaklaşık olarak on dakika kadar sabunlamış ve onu çıldırtmıştım. Tam hedefe ulaşacağımı düşündüğünde yeniden diğer ayağın başına dönünce gözünü açtı ve bana “artık benle oynama, ne yapacaksan yap, ben bunlara hazır değilim” dedi. Onu duymamazlıktan geldim ve diğer ayağını, ayak bileğini, baldırlarını ovalamaya devam ettim, yine vajinasına yaklaşıyordum ve o artık resmen inlemeye başlamıştı.

İnleyip beni tahrik etmek ve bir an önce sekse başlamamı istiyordu. Yaklaşık bir yirmi dakikalık ayak bacak ovalama seansından sonra elimden lifi bıraktım ve kendimi oturma pozisyonunda ona yanaştırdım, onu ayağa kaldırdım ve küvetin kenarına bacakları küvetin içine gelecek şekilde oturttum. kadınlığından süzülen sular, sabunlar ve onun kadınlık sıvıları küvetin içine damlıyordu.

Bacak arasına diz çöktüm ve daha ona dokunmadan vücudunun kasıldığını hissettim, bir kadını o anda hiç dokunmadan yoksa orgazmmı yapıyorum diye düşünürken bana “ne yapacağını anladım, birkaç kere kocamın seyrettiği porno filmde görmüştüm adamlar kadınları yalıyorlardı ama benim vajinamı daha önce kimse yalamadı” dedi. Meğer kasılması bu yüzdenmiş ve ben de boşuna havaya girmişim. İçimden buna çok sevindiğimi itiraf etmeliyim, çünkü biraz sonra ona gerçekten onun çok hoşlanacağı bir şey yapacaktım.

Ellerimle onu okşayarak ve hiçbir şey söylemeden yavaş yavaş dilimi vajinasının etrafında dolaştırmaya başladım. Artık inliyordu ve ben henüz klitorisine ulaşmamıştım. Dilimi bu sefer vajinasının dudaklarında gezdirmeye başladım, yavaş yavaş dilimi dolaştırıyor ve klitorisine doğru minik darbeler atıyordum. Emel ise başımı saçlarımdan tutmuş ve beni ne çok ileri itiyor ne de geri çekiyordu. Sanki başım hep aynı mesafede kalsın istiyordu.

Başımı vajinasına gömmeye utanıyor, başımı geri itmeyi ise aldığı zevkten dolayı yapamıyordu. Bunu çok iyi hissediyordum, ben de aynı pozisyonda yavaş yavaş işimi görmeye devam ettim ama bu arada klitorisine doğru daha çok dil darbesi atıyordum. Biraz sonra başımı bıraktı, bu tam bir teslimiyetti. Bacaklarını artık kasmıyordu, iyice bacaklarını açmış ve benim orada istediğim şekilde onu yalamam için işimi kolaylaştırmaya çalışıyordu. Artık biraz daha ilerleyebilirdim.

Dilimi daha sertçe vajinasına sokup çıkartıyordum. Emel o kadar güzel inliyordu ki, benim penisimde dimdik olmuştu. Biraz daha onu emdikten sonra tam kıvama geldiğinde sağ elimin iki parmağını içine soktum ve dilimle klitorisini yalarken elimle de onun vajinasına girip çıkmaya başladım. Vajinası iyice genişlemişti ve bana “hadi daha hızlı, daha hızlı” diye bağırıyordu. Ama ben hala aynı yavaş tempoda bildiğim gibi onu tatmin ediyordum.

Biraz sonra üçüncü parmayı ve sonra dört parmağımı içine soktum. Dört parmağım içinde gidip gelirken artık delirecek gibi olmuştu. Nefes nefese hırlarken (artık inlemiyor hırlıyordu) “bana bir şeyler oluyor, ayaklarım uyuşmaya başladı, bayılacağım, bu nefis bir şey, ölüyorum, mükemmel, ölmek istemiyorum” vb. Laflar söylüyor ama bunları bağırarak söylüyordu, bağırdığının farkında değildi, o anda anladım bu güne kadar hiç böyle bir orgazm yaşamamış ve bunun ne olduğunu bilmiyordu.

O hızla ben beşinci parmağımı da vajinasına sokmuş ve elimin tüm ayası onun içinde girip çıkarken dilimle de klitorisini yalıyordum. Birden iki bacağının kaskatı kesildiğini hissettim, nefes alması durdu ve “tanrımmmmmmmm” diye bir çığlık attı, orgazm oluyordu, vajinasının kasılmalarını tüm elimde hissediyordum, içi akıttığı sıvılardan dolayı o kadar kaygandı ki tüm elim içinde rahat rahat gidip geliyor ve ben elimi her soktuğumda “ohhhhhh, yeterrrrr, hayır yine, yeterrrr, hayır yine, ohhhhhhh, bu ne biçim bir şey, ben ölüyorum” diye bağırıyordu.

Vajinasının en az on kere kasıldığını ben hissettim, müthiş bir orgazm yaşamıştı ve bu o güne kadar yaşamış olduğu tek tip cinsel tecrübeye göre çok müthiş bir şeydi, bunu benim yapmış olmamdan dolayı çok keyifliydim ve biraz sonra benim içinde keyifli saatlerin yükselerek artacağını biliyordum. Yavaş yavaş sakinleşti, elimi yavaş yavaş onun içinden çıkardım ve yeniden onu sıcak suyun içine oturttum. Nefes alışı düzelmeye başladı, bu arada banyoda ayağa kalktım ve penisim onun başı hizasında duracak şekilde ayakta durdum, bakalım kendi kendine ağzına almak isteyecekmiydi, tabi ki minnettar bir şekilde penisime uzandı ama ben sanki onu görmemiş gibi küvetten çıktım, gidip bir kovaya ılık bir su doldurdum ve bu sefer onun başını şampuanlayıp saçını yıkamaya başladım. Ona gösterilen ilgiden ölecek durumdaydı. Halinden çok memnundu gözlerini kapamış onun saçlarını yıkamamı bekliyordu. Onun gözleri kapalıyken, gözlerini açmamasını söyledim benim ellerim onun saçlarındayken köpükler içindeki organımı ağzına verdim, zaten sertleşmiş olan penisim ağzının içinde biraz daha büyümeye başlamıştı. Elleriyle penisimi tutmasına izin vermiyordum, sadece ağzının içine sokup çıkarıyordum, biraz daha soktuktan sonra ağzından çıkarttım ve taşşaklarımı ağzına verdim, taşşaklarımı ne yapacağını anlamadı, ona yavaş yavaş yalamasını, özellikle taşşaklarımla göt deliğim arasındaki bölgeyle ilgilenmesini istedim.

Yaşadığı büyük orgazmdan dolayı olan minneti sebebiyle şimdi elimde tam bir seks kölem vardı. Toplarımı ve toplarımdan sonraki bölgeyi o kadar güzel yalıyordu ki o şekilde bile boşalabilirdim. Bu arada elinin birini de penisime götürdüm hem bana mastürbasyon yapıyor, hem de en hoşlandığım yeri yalıyordu. O kadar güzeldi ki, iki dakika sonra onu durdurdum yoksa hemen boşalacaktım. Bu arada küvetteki su soğumuştu. İçindeki suya hemen sıcak su ilave edip yeni suyu hemen köpürttüm. İkinci seans başlıyordu ve bu seansın başrol oyuncusu bendim.

Her tarafımız sabun ve şampuan içindeydi, her yerimiz kayıyordu, banyonun içinde ona diz çöktürdüm, o güzel göğüslerinin arasına organımı yerleştirdim, göğsünün arasındaki kayganlıkta penisim gidip gelirken en ileri noktada da ağzına alıyor ve bunu çok acemice yapıyordu. Biraz böyle devam ettim, bu arada o bir cm.’lik göğüs uçlarını sıkıyordum. Büyük ve iri göğüsleri vardı, çok güzeldiler. Daha sonra onu köpek duruşu haline getirdim. Kalçasının yarısı suyun içinde, yarısı suyun dışında duruyor ve bana kalçasını sallıyordu. İstekli bir kadından daha güzel hiçbir şey yoktur.

O kadar davetkar bir duruş ve bakış kimse tarafından reddedilemeyeceğinden yarısı suyun içindeki vajinasına organımı yerleştirdim. Deminki el operasyonundan dolayı zaten genişlemiş ve kaygan olan içine çok kolay girdim, girmemle birlikte emel’den çok hoş bir “ohhhhhhh” sesi geldi. O istekle kalçasını bir sağa, bir sola sallıyor, benimkinin içindeki tüm duvarlara deymesini sağlıyordu. O kadar hoşuna gidiyordu ve bunu öyle belli ediyordu ki onu kıskanmadım desem yalan olur, ama aynı zevk benim için pek söylenemezdi çünkü çok geniş bir vajinaya giriyordum ve daha dar bir yer istiyordum, zaten sekse başladığım noktada o küçük delikten onu becermeyi nihai olarak kafaya koymuştum.

Kocaman olmuş penisimi içinden çıkardım ve emel bana kızdı “sok onu içime diye bağırıyordu, durma devam et, içimde istiyorum” diye söyleniyordu. Bir elimle emel’in vajinasına masaj yaparken dilimle de göt deliğini yalamaya başladım. Emel yeniden inlemeye başlamış ve “sok ister elini sok ister sikini sok ama içimi boş bırakma” diyordu. Benim dimdik aleti görmese herhalde yumuşak biri olduğumu düşünecekti, çünkü onun anladığı anlamda onu “çatır çatır” sikmiyordum.

Elimin yine dört parmağı içindeyken göt deliğini de yalamaya ve dilimi göt deliğinden içeri yavaş yavaş sokmaya başlamıştım, yine inlemeleri çoğalmıştı, inlemeleri arasında bana böyle şeyler yaşattığım için teşekkür ediyor, benim gerçek bir centilmen olduğumu, onu mahvettiğimle ilgili kah bağırarak, kah inleyerek, kah boğuk bir sesle bir şeyler söylüyordu. Artık zamanı gelmişti ona hissettirmeden göt deliğine girmem lazımdı. Her tarafımız zaten köpük ve şampuan içinde olduğundan heryere girmek çok kolay gibi görünüyordu. penisim artık tam anlamıyla kıpkırmızı olmuş, beynim birazdan gireceği daracık deliği düşünerek penisimin içine alabildiğince kanı doldurarak onu olabilecek en büyük boyuta getirmişti. O şekliyle tekrar emel’in vajinasına girdim. İçinde gidip geliyordum, emel ise bana daha önce hiç duymadığım tarzda küfür ve erotik konuşmalar içeren şeyler söylüyordu. O an dikkat ettim ki emel onun vajinasına ağzımı dayadığımdan beri konuşuyordu ve asıl erotik ve tahrik edici olan onun konuşmasıydı, konuşması beni çok çok fazla tahrik ediyordu.

Emel’in vajinasından hızla çektiğim penisimi biraz genişletmiş olduğum göt deliğine dayayıp aniden yüklendim, sabunun kayganlığıyla penisim (17 – 20 cm. Civarı) dibine kadar emel’in o sıcacık göt deliğine girdi. Taşşaklarıma kadar onun içindeydim, emel can havliyle öne fırladı ama ben önlemimi almış ve kalçalarına yapışmıştım. Çığlıklar atıyor ve bana düşünebileceğiniz en adi küfürleri ediyordu.

Ben ise kalçam onun kalçasına yapışmış durumda hiç hareket etmeden onun götüne sonuna kadar girmiş olarak duruyordum. Biraz sakinleşti ama hala bağırıyordu. Sıkıca onu tutmuşken kulağına eğildim ve “şimdi benim show zamanım, hadi bakalım ilk başta canın yanacak ama sonra çok hoşuna gidecek, gireceği kadarı girdi zaten hepsi bu kadar” dedim. Emel “o… çocuğu, canım çok yanıyor çek şunu” falan gibi bir şeyler söyledi. Ona bir dakika daha buna devam edeceğimi eğer istemezse çekeceğimi söyledim. Ses çıkarmadı.

Biraz ellerimi gevşetip penisimi yarıya kadar geri çektim ve çekmemle birlikte penisimin kenarından emel’in götünden gelen kanları görünce aslına bakarsanız korktum, o ise sızan bu kanı görmüyordu ama kan suya karışmaya başlamıştı. Gerçi çok çok azdı ama yine de bir problem olabilir diye düşündüm. Neyse, zaten iyice azmış durumdaydım ve bir daha kökledim. Emel yine galiz bir küfür savurdu.

Ona kendi önüyle oynamasını söyledim, elimle elini tutup vajinasına koydum, oyna diye bağırdım. Ona hükmetmek istiyordum, onun da bundan hoşlanabileceğini düşündüm. Emel götünde benim 20 cm. Yarağım kendini tatmin etmeye çalışıyordu bende arkada yavaş yavaş ileri geri gidip geliyordum. Biraz sonra emel’in sesleri yine hayvan inlemelerine dönüşmeye başladığında ben de iyice gaza gelmiş durumdaydım. Penisimi yarıya kadar çekiyor sonra kökleyebildiğim kadarıyla emel’e giriyordum. Emel o inleme ve bağırtıları arasında yine “ölüyorummmmm” demeye başladığında ikinci orgazmına geldiğini anladım ben de olanca gücümle pompalıyordum, inanılmaz bir zevkti emel delice amını okşuyor ben de delice onu var gücümle sikiyordum. Artık patlama noktasına yaklaşırken emel ikinci orgazmını oldu, o kadar çok bağırdı ki size anlatamam, bu bağırmaları duyunca artık bende geri dönülmez noktaya gelmiştim, tam boşalacağım sıra emel’e “ağzına boşalacağım çıkarır çıkarmaz bana dön” dedim ve o anda çıkardım. Emel otomatik bir şekilde bana döndü ben de ayağa kalkıp küvetin içinde diz üstü duran emel’in ağzına ilk fışkırtmayı yaptım, ikinci ve büyük patlama emel’in burnundan başladı, ordan gözüne kadar ulaştı, üçüncüsü ise saçlarının ıslaklığında kayboldu, dördüncü patlamam yine ağzının içindeydi ve sonrakilerin hepsi emel’in o dolgun dudakları arasında eridi.

Emel ben boşalırken elimi penisimden çekmiş ve iki eliyle penisime yapışmıştı. Bir eli penisime mastürbasyon yaparken ikinci eli ise taşşaklarımı sıvazlıyordu. O kadar muhteşem patlamıştım ki, çok hoşuma gitmişti, emel’in o iştahlı ifadesi, beni iliklerime kadar patlattıktan sonra, penisim götünden çıktığı halde (çok kadın bundan tiksinir) iliklerime kadar hala emmeye devam etmesi beni mest etmişti.

Belki sıkıldınız bu kadar uzun yazdığım için şu anda word sayfasıyla beş sayfa olmuş ama o muhteşem gün henüz burada bitmiyor, istiyorsanız kalanını okumayın ama ben sizin yerinizde olsam okurdum.

Emel hiç yaşamadığı orgazmı aynı saat içinde iki kere yaşamış olmaktan dolayı şaşkın ve yorgun bense muhteşem patlamanın ardından bitkindim. Küvetin içindeki suyun boşalması için tapayı çektim ve içinde benim spermlerinin, onun sularının ve kanlarının olduğu su yavaş yavaş delikten geçmeye ve suyun seviyesi azalmaya başladı. Duşu açtım, birbirimizi güzel güzel yıkadık ve sonra da bornozlarımızı giydik.

Emel saçına bir havlu sarmış ve geceliğini suya tutuyordu, kısa bir yıkamadan sonra onu kaloriferin üzerine koydu. Daha sonra salona geçtik ve emel televizyonu açıp o sabah programlarından birini seyretmeye başladı. Benim evi birden benimsemişti doğrusu. Bende biraz dinlenmek istediğimden mutfağa gidip bir bardak meyve suyu içtim. Bu arada karşı kapıdan sesler gelmeye başladı. Emel’in kocası dönmüş ve kapıyı vuruyordu. Tabi emel’in kapıda kaldığını bilmiyordu. Bir baktım emel telaşla bizim kapının gözetleme deliğinden karşı kapıyı gözlüyor ve biraz da korkarak kocasını seyrediyordu. Yavaşça arkasından yaklaştım ve bornozunu yukarı sıyırdım, benim bornozumun önünün açılması içinde bağı gevşettim, şimdi biraz önce benim tezgahtan geçerek biçimlenmiş kalçalar tam karşımda duruyordu, emel korku dolu gözlerle birden dönüp bana baktı, “ne yapıyorsun” dedi.

Ben de; “demin yaptığımız güzeldi ama şimdi daha güzel olacak, sesini çıkarma, çıkarırsan hem sen hem de ben yanarız” dedim ve onun yanıt vermesine olanak tanımadan tekrar kafasını gözetleme deliğine çevirmesini ve kocasına bakmasını söyledim. Bu arada penisimin ucunu güzelce tükürükleyip emel’in vajinasına yerleştirdim. İki hareketle penisim vajinasına girmişti, emel’de bu arada kalçasını hafif yukarı ve geriye kaldırmış ve benim girmemi kolaylaştırmıştı. Şimdi iki metre ilerde emel’in kocası varken emel’in elleri benim kapıya dayalı şekilde onun içinde gidip geliyordum, ellerim onun kalçalarında, gittikçe daha hoyratça bir zevkle onu sikerken, o da ufak ufak inliyor ve ses çıkarmamaya çalışıyordu.

Tam o anda kocası bizim kapının zilini çaldı. Bir an durdum, emel’den ise çıt çıkmıyordu. Yalnız vücudu kaskatı olmuş ve onun o geniş vajinası bile o kadar sıkılaşmıştı ki nerdeyse penisim içinde hapsolmuştu. Yavaşça içinden çıkardım, kocasının aklına tabi ki benim işte olduğum geldiğinden biraz sonra vazgeçti ama hala kapının önünde duruyordu. Emel şokta ve o şekilde dururken bu gün bile size yazarken ürperdiğim ama dayanamadığım şeyi yaptım. Emel’in vajinasından kayganlaşmış olan penisimi o anda ne yaptığını bilmeyen emel’in arka deliğine yerleştirdim ve hafifçe yüklendim. Penisimin başı içine girdiğinde emel bir tay gibi zıpladı. Buna inanamıyordu, kafasını bana biraz çevirip “sen manyaksın, yapma, bizi öldüreceksin” dedi. Evet ben manyaktım, o kadar tahrik olmuştum ki anlatamam. “Sus” dedim sadece, emel baktı ki kurtuluş yok iyice domaldı ve benimkini içine alabilmek için uygun pozisyona geçti. Elleri yine kapıya dayalıydı. Bu sefer susuz, sabunsuz sikildiği halde korkudan çıt çıkaramıyordu, bir daha yüklendim, yaralı bir hayvan gibi yine zıpladı, bir elini ağzına götürdüğünü hissettim, elini ısırıyordu ama ben durmamaya kararlıydım. Sonuna kadar bir daha yüklendim ve emel’den “ahhhhhhhhhh” diye bir ses çıktı. O “ahhhhhhhhhhhhh” sesiyle doruğa yaklaştım bir dakika içinde boşalmaya yakın bir hale gelmiştim, kendime inanamıyordum ama inanılmaz bir adrenalin vücudumda dolaşıyor ve çok güzel bir kadının götünün içinde gidip geliyordum.

Emel’e tekrar “sus” dedim ve yine yüklendim, delice girip çıkıyordum, kasıklarımın onun kalçalarına çarpma sesini dışardan kocasının duymamasına imkan yoktu, zaten artık emel’de tam sessiz duramıyor arada bir “ahhhhhh, offffffff, ohhhhhhhhh” gibi sesler çıkarıyordu. Tam boşalırken olabildiğince ona yüklendim en derinine boşalmak istiyordum. Ona tüm gücümle yaslandığımda yine emel’den uzun bir “ahhhhhhhhhhhhhh” sesi geldi.

Bütün spermlerimi içine coşkuyla boşalttım. Boşalmadan sonra durmam herhalde bir dakika daha sürmüştür. O büyük zevk bitsin istemiyordum. Bacaklarım titreyerek içinden çıktım. penisime baktım kan ve (afedersiniz) bok içindeydi. Emel hem kendi bornozunu hem de benimkini çıkardı ve beni penisimden tutup banyoya götürdü. Ilık suyla bir güzel beni yıkadı ve sonrasında ağzına alarak penisimin içinde kalan bir iki damla sperminde dışarı çıkmasını sağladı. Bu arada taşşaklarımı da sıvazlıyor ve tamamen içimin boşalmasını sağlıyordu.

Bitmiştim, kelimenin tam anlamıyla bitmiştim, ayaklarımın titremesinden dolayı üstüme bornozu atıp gidip salona oturdum, emel’de küçük bir banyo daha yaptı sanırım ve o da salona benim yanıma geldi. Nerdeyse üçlü kanepenin üzerinde uyumak üzereydim ki kocası aklıma geldi, adam sesimizi duymamış olamazdı ama kapıdan da ses gelmiyordu, merakla biraz da korkuyla kalktım ve kapıya gittim, adam gitmişti. Ama mutlaka bizleri duymuştu, insan mutlaka kendi karısının inleme sesini tanırdı, nasıl böyle bir şey yaptığıma inanamıyordum, bu işten nasıl sıyrılacağımı düşünürken.

Evet bu hikaye çok uzadı bence burada kesmeliyim, çünkü daha devamı var, çünkü emel’le aynı evde tam üç gün geçirdik, bu arada kocasıyla görüştüm, dertleştim, emel’e çok ilginç şeyler yaptım. Ama şunu söyleyebilirim, yaptıklarımdan emel’de çok hoşlandı, ben de. seksi hem hırçın, hem yumuşak, hem sevecen, hem ihtiraslı, hem heyecanlı olarak yaşamıştık.

Gece aynı yatağı birbirimize sarılıp paylaştık hakikaten çok güzel şeyler yaşadık. Bu hikayeyi okuyup sonuna kadar geldinizse belki siz de özel bir şeyler paylaşmak istersiniz, eğer isterseniz e-mail adresim [email protected]. Sonrasını daha sonra yazacağım, siz de bana yazın lütfen.