Azgın Kaynanam
Bu anlatacağım olay tamamen gerçek olup, hayal ürünü değildir. Sadece isimler değiştirilmiştir. Olayı ayrıntıları ile anlattığımdan biraz uzun oldu ama, ayrıntılar benim için çok önemliydi. Paylaşmak istediğim bu olayı yayınlarsanız sevinirim; Eşimle anlaşarak evlendik. Ailenin tek çocuğuydu. Babası o küçükken öldüğünden, çok rahat yetişmiş, biz de nişanlılık döneminde rahat etmiştik. Annesi ile kalıyorlardı. Annesi 38 yaşında, fakat bakımlı, güzel bir kadındı. Bir süre ben anne diyememiştim. Eşimi çok seviyorum ve evliliğimiz rayında gidiyor. Kayınvalidem Perihan ile de aram çok iyi. Zaten yalnız yaşadığından sık sık görüşüyoruz. Ama ilk tanıştığımız andan beri Perihan’a ilgim var. Bakışları, hareketleri beni korkunç tahrik ediyor. Biz beraber konuşurken, açık saçık hiç çekinmiyoruz. İşten eve geldiğimde Perihan, eşim Suna ile oturuyorlardı. Perihan, “hoş geldin damat” diyerek yanağıma işveli bir öpücük kondurdu.Sonra da kalçalarını kıvırarak içeri geçti. Akşam otururken Perihan;” Damat babandan kalan evin tapu işinde amcan problem çıkartıyor. Yarın işten izin al, tanıdığın bir avukata gidip bu işi çözelim” dedi. Bende kabul ettim.
Sabah kahvaltımızı yapıp eşim işe, ben de annesine gittim. Kapıyı açtığında çoktan hazırlanmıştı. Üzerinde kısa etekli bir takım elbise, altında yakası açık bir gömlek vardı. Sarı saçlarını topuz bağladığından, yuvarlak yüzü çok güzel ortaya çıkmış, göğüsleri beyaz ipek gömleğinden fırlayacak gibi duruyor ve çizgisi görülüyor, mini eteğinin altından 38 yaşına rağmen siyah ten çorapla düzgün sütun gibi bacakları iç gıdıklıyordu. Beni görür görmez öptüğünde, parfüm kokusu içime işlemişti. Beraber yürürken bazen bilerek arkada kalıyor, siyah minisini taşımayan, geniş butlu kalçalarının sağa sola kıvrılışını seyre doyamıyordum. Avukat arkadaşla görüşmemiz kısa sürmüş geri dönerken, evde kahve içmeyi teklif etti. Evine girdiğimizde asansör bozuk olduğundan merdivenlere yöneldik. O önden yürümüş, ben biraz arkada kalmıştım. Kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzara, 20 cm.lik yarağımın esas duruşa geçmesini sağlamıştı. Eteğin altı tamamen görünüyor ve Perihan’ın altında kırmızı tanga bir külot vardı. Göt butları bembeyaz, yumurta gibi yuvarlak, tanganın ipi tüysüz ve etli amın içine girmişti. Kalçalarını sanki bilerek kıvırıyor, beni çıldırtıyordu. Ben kızından bile bu kadar tahrik olmamıştım. Elimi uzatıp, o kalça butlarını tutmamak için kendimi zor tutuyordum. O da arada bir dönüp bana bakıyor ve gülümsüyordu. Eve girdik. Üzerindeki ceketi çıkarttı. Altındaki gömlek ince, ipek ve beyaz kısa kolluydu. Dantelli sütyeni altından görünüyor, göğüslerini taşıyamıyordu. Çok sıcakladım diyerek gömleğinin bir düğmesini daha çözdü. “Sen otur, ben kahve yapıp geliyorum” deyip, kıvırtarak mutfağa gitti. Salonda otururken bana seslendi. Mutfağa gittim. Dar bir mutfağı vardı evin. O mutfak girişindeki fırınlı ocakta kahve yapıyordu. Şu lavabonun altına bakar mısın, sanırım akıtıyor” dedi. Hiç geri çekilmediğinden, ona sürtünerek geçtim. Kazık gibi olan yarağım, yumuşacık kalçalarına temas etti. Bir daha dokunsam boşalacak kadar azmıştım. Ben eğilerek lavabonun altına girerken, o da eğilerek beni izliyordu. Eğilince bembeyaz göğüsleri tam olarak ortaya çıkmış, hatta bir göğsünün ucu sütyeninden dışarı fırlamış, mosmor ve dimdikti. Lavabonun altında hiçbir şey yoktu. Sırf bana göğüslerini göstermek için yapmıştı bunu.
Tekrar salona gittik. Karşıma geçerek bacak bacak üzerine attı. Etek götüne kadar sıyrılmıştı. Fıstığının yarısı görünüyor, gözlerimi alamıyordum. Yarağım pantolonumdan belirgin bir şekilde kabarmış, Perihan’ın gözleri de önümdeydi. Lafı döndürüp dolaştırıp cinselliğe getirdi. Zaten bayılırdı böyle muhabbetlere. “Nasıl kızımdan memnun musun? Bir probleminiz yok değil mi? Çocuk düşünmüyor musunuz?” “Hayır, gayet iyiyiz. Çocuk için de erken bence” “Nasıl korunuyorsunuz? Hap filan mı?” “Ayıptır söylemesi dışarı boşalma” “Senin için kötüdür o zaman. Hem tehlikeli. Bizim kız niye hap kullanmıyor? Ben hep hap kullanırdım, bizim adamı zevkten etmemek için. Hiçbir zararı yok. Hala da kullanıyorum.” “Nasıl kullanıyorsun? Senin birlikteliğin var mı? Kızın duymasın bunu” “Aman duyarsa duysun. Olacak tabi. Kaç yıldır dulum, kendi kendime olmuyor. Sen kaç yıl 31 ile idare edebilirsin?” “Ya, haklısın da, kiminle beraber oluyorsun? İyi mi bari?” “Yok be! Ayda yılda bir oluyor. Ben çok seçiciyim. Öyle önüme gelenle yapmam. Ama beni doyuran çıkmadı şimdiye kadar. Senin gibi bir erkek bulamadım.” Büyük bir şaşkınlıkla cevap verdim; “İşin açığı, kızında beni tam tatmin etmiyor. Haftada bir zorla veriyor. Ben biraz azgınım. Çoğu zaman 31 çekiyorum.” “İnanmıyorum ya! Senin gibi adama ben olsam her gün 5 posta veririm. Benim kız salak.” “aslında sen gerçekten çok hoş bir kadınsın. Senden çok tahrik oluyorum. İnan kayınvalidem olmasan…” “Kayınvaliden olmadığımı düşün. Ne yapardın?” “Zevkten uçururdum.” Ayağa kalkan Perihan yanıma gelerek, başını bana uzatıp, “Unut kayınvalidem olduğumu. Uçur beni” diyerek dudaklarıma yapıştı.
Perihan’ı bir hamlede yanlamasına kucağıma alarak dudaklarını ısırırcasına öpmeye başladım. Ellerimle sütun bacaklarını okşuyor, dilimi boynunda gezdiriyordum. Gömlek düğmelerini kopartarak açıp, sütyenini sıyırdım. Bembeyaz göğüsleri, uçları dik vaziyette karşımdaydı. Isırarak somururken, elimle amını avuçluyordum. Yarağım ise alttan götüne baskı yapıyordu. Doğrularak önüme eğildi ve fermuarımı açtı. 20 cm.lik yarağımı gördüğünde, gözleri faltaşı gibi açılmıştı. “Salak kızım benim. Böyle yarak her gün yenmez mi?” deyip, “haammm” diyerek ağzına alıp somurmaya başladı. Öyle bi somuruyorduki, neredeyse iliklerim boşalacaktı. Zaten boşalmaya hazır olduğumdan dayanamayarak döllerimi ağzına boşalttım. Hiç geri çekilmeden tüm döllerimi yuttu. Daşaklarıma akan damlaları bile yaladı. Perihan’ı ayağa kaldırarak arkasını döndürdüm. Mini eteğini aşağı indirdim. Muhteşem beyaz göt karşımda duruyordu. Göt yanaklarını ısırdıktan sonra, tangasını sıyırıp, götünün arasını, göt deliğini, oradan da kılsız amını yalamaya başladım. Bacakları titriyor, inliyordu. Koltuğa oturtarak, bacaklarını omuzlarıma koydum. Amında bir tane bile kıl bırakmamış, temizlemişti. Kaymak gibi, şişmiş etli amını iştahla yalamaya başladım. Perihan “aaaaahhh, daamaat, öldüümmm, ohhhh” diyerek inliyordu. Beni yere iterek ağzıma oturdu. Amının suları akıyor, am dudakları açılmış yana sarkıyordu. Göz gibi açılmış, mor göt deliğini de fırçalıyor, parmaklarımı sokuyordum. Oda eğilerek yarağımı vahşi hayvan gibi somurmaya başladı. Kalçalarını kıvırıyor, ağzında yarağımla “mmmhhhh,ooohhhhh” sesleri çıkarıyordu. Perihan’ı kaldırarak tekrar koltuğa oturttum. Bacaklarını omuzlarıma alıp yarağımı am dudaklarına sürtmeye başladım. “Yeteeeer, sok artık “diye bağırıyordu. 20 cm.lik yarağımı zorlayarak amına gömdüm. Yarak girerken zorlandığından, daha önce böyle bir yarak yemediği belli oluyordu. Yarak girince Perihan derinden bir oohh çekip, “sik damat, sik beni, pompala, parçala amımı” diye bağırıyor, boynumu ısırıyor, sırtımı cırmalıyordu. Hızla girip çıkarak döllerimi amına boşalttım.
Sırt üstü yere uzanıp soluklanmaya başladım. Doymak bilmeyen Perihan yanıma uzanarak dudaklarımı öpmeye, eliyle de yarağımı sıvazlamaya başladı. Ben ise dinlenmeye çalışıyordum. Perihan eğilerek yarağımı, oradan da götümü bile yalamaya başladı. Tüylerim diken diken olmuş, yarağım tekrar eski halini almıştı. Perihan hemen üstüme çıkarak, belini kıvırta kıvırta üzerime oturdu. Gözlerini kapatmış, “ayyy, ayyy, ayyyy” diyerek üzerimde zıplıyor, her oturuşunda “cuk” diye ses geliyordu. Ben de elimle kalça butlarını sıkıyor, tokatlıyor, göğüslerini ısırıyordum. Ben de alttan pompalamaya başladığımda, vücutlarımız her çarpışmada “şlap” diye ses veriyordu. Perihan “öldürdün beni aşkım, canım damadım benim, ayyyyy” diyerek 5.orgazmına ulaşmış, ben de döllerimi amına boşaltmıştım. Ben yerde uzanırken Perihan banyoya gitti. 5 dakika dinlenince aklıma Perihan’ı götünden sikmediğim geldi. Belki bu fırsatı bir daha bulamam diye banyoya koştum. Zaten hayali bile benim çocuğu hazır ola getirmişti. Banyoya girdiğimde Perihan yıkanıyordu. Duş kabininde yanına girerek arkasından sarıldım. Benim sopayı arkasında hisseden Perihan “Daha doymadın mı azgın damat” dedi. Ben de doymadığımı söyleyerek domalmasını istedim. Yarağımı amına köklerken, şampuanı göt deliğine sürüp, parmaklarımla genişletmeye başladım. Perihan’ın tahmin etmediği bir anda, yarağımı amından çıkartıp, birden götüne kökledim. Perihan acı bir çığlık attı ve kaçmaya çalıştı. Dur orospuluk yapma, çok zevk alacaksın diyerek, yavaş yavaş git gele başladım. 5 dakika sonra götü alışmış, benim piston silindire 1200 devirde girip çıkıyordu. Önce istemeyen Perihan, şimdi zevk çığlıkları atıyor, “yıırrtt götümü, parçala” diye inliyordu. Daracık göt 10 dakikada boşalmamı sağladı. Yıkandıktan sonra Perihan’ı öperek eve gittim. Yorgunluktan kızının yüzüne bile bakamadan akşam 9’da uyumuşum. Şimdi haftada 2 gün karımla, geri kalan 5 gün ise sevgili kayınvalidem Perihan ile sikişiyoruz. Hem artık Perihan hep götten sikmemi istiyor. Alıştı kadın ne yapsın…