Anneyle Aşk
O sıralar 22 yaşındaydım. Yine Her sabahki gibi kahvaltı bile yapmadan kendimi sokağa atmıştım. Sahil yolu İşlerine giden insanlarla dolmaya başlamıştı. Yolunun sağındaki ağaçlı yola saptım. Her gün olduğu gibi bir simit aldım ve müdavimi olduğum çay bahçesine oturdum. Bahçenin sahibi Asım Amca artık benim kargalar uyanmadan buralara damlamama alışmıştı. Bana bir bardak çay getirirken selam verdi.
-Günaydın Kemal. Erkencisin yine.
-Ne yapalım. Dertler bitmiyor ki…
-Ah evlat. Şu derdini de kimselere anlatmazsın…Bir anlatsan belki bir çaresi bulunur.
-Asım Amcacığım. Beni biliyorsun. Anlatmam kimseye. Zaten benim derdimin de çaresi yoktur.
Asım Amca aramızda hemen her gün geçen bu konuşmaya alışmış olmalı ki sadece başını salladı ve masaların tozunu almaya devam etti. Ah Asım Amca derdimin ne olduğunu bilseydi…
Defalarca kendime lanetler savurmuştum böyle çirkin bir fiili istediğim için. Ama gönül ferman dinlemiyordu ki…
Annemin adı Meral’di. Henüz sadece 34 yaşındaydı. Sarı saçlı masmavi gözleri olan bir kadındı. Göğüsleri iriceydi. Çıkık bir poposu vardı. Orta boyluydu. Babam, gözü dışarıda olan birisiydi. Annem bu yüzden onu eve bağlamak için hep seksi giyinir ve seksi davranırdı… Ancak annemin unuttuğu bir şey vardı. Evdeki tek erkek babam değildi. Onun bu seksi hareketleri beni de baştan çıkartıyordu. Hele o geceler. Her gece Babam defalarca düzerdi annemi. Annemin o inlemeleri odamı doldururdu.
Hep kadınsı şeyler giyerdi annem. Dantelli iç çamaşırları,ponpon süsü olan giysiler…hele o topuklu terlikleri yok mu… ben zaten topuklu terlik veya ayakkabı giymiş bir kadın görünce kendinden geçecek hale gelen biriydim. Bir de onu en sevdiğim kadın giyince adeta o topuklar altında ölesim geliyordu. Ayaklarına kapanıp ağlamayı istedim kaç kez. Aşkımı itiraf etmeyi. Sadece bir kez birlikte olmak istediğimi söylemeyi…
Akşama doğru eve gittim. Babam gelmişti. Annemle birlikte dışarı çıkmaya hazırlanıyorlardı. Ah annem! Nasıl da giyinmişti öyle…Mavi bir etek bluz. Minicik eteği düzgün bacaklarını örtmekten aciz… Sırtı tamamen açıkta. Dekolte ise ayrı bir alem. Elbisenin askıları göğüslerinin dış kenarlarından iniyor. Yani göğüslerinin iç kenarları gözler önünde. Dikkatli bakınca meme başları da görünüyor…
Bir ah çektim içimden. Ah anne benim karım olacaktın ki sen. Seni her gece…Çıkarlarken Annem yine o her zamanki cilveli haliyle yanağıma bir öpücük kondurdu. “Sabaha kadar dans edeceğiz babanla” dedi. Sonra o çapkın gülümsemesiyle babama döndü ve “Aslında bir kaç saat dans ettikten sonra sabaha kadar başka bir şey yapsak daha iyi olacak galiba…” Mastürbasyona ihtiyacım vardı. Anlayamıyordum. Annem niçin hep böyle iç gıcıklayıcı konuşuyordu? Onlar çıkınca doğru yatak odalarına gittim. Annemin kirlenmiş çamaşırlarını koyduğu çekmeceyi açtım. O içimi gıcıklayan dantelli külotlarından biri oradaydı. Benim için çok kutsal olan o anda itina ile elime aldım o külotu…Yatağın kenarına oturdum. “Şanslı giysi” dedim. “Sen benim için bir mabetten farksız olan o kutsal organla daima berabersin…Senin yerinde olmayı isterdim…” Külotundan Annemin vücut kokusunu duyabiliyordum. Yatağa uzandım ve yastığını kokladım. Babam bu yatakta neler neler yapıyordu anneme…Bunu düşününce sinirlendim. Annem, babam şehvetini tatmin etsin de dışarı kaçmasın diye adeta zorla becertiyordu kendini. Onun annemi sevdiğinden şüpheliydim. Bir gün ne güzel bir söz söylemiş ne de bir armağan vermişti…Annemi seviyordum. Onunla sevişmek istiyordum. Bu benim için ne kadar kutsal bir şeyse babam için de o kadar sıradandı. O sadece tatminini düşünüyordu.
Annemin külotundan derin bir nefes aldıktan sonra onunla erkekliğimi iyice sarmaladım ve o külotun annemin ıslak kadınlığı olduğunu düşünerek boşaldım. Boşalır boşalmaz yine onun hasreti çöktü üzerime…O başka bir adama aitti. “Ah keşke evlenebilme imkanım olsaydı seninle anne” diye geçirdim içimden. “Her günüm sana tapmakla geçerdi…” Külotu çekmeceye geri koydum. Odama gittim ve o yorgunlukla yine annemi dütünerek uyudum…
Ertesi gün odamın kapısının çalınmasıyla uyandım. Annemdi “Kemal hayatım. Kahvaltı hazır” diye sesleniyordu. Biraz önce gördüğüm rüyanın etkisiyle adeta manyak gibiydim. Anneme sadece “tamam” diyebilmişim. Hemen her gece annemi rüyada düzüyordum ama hiç bu kadar gerçekçisini görmemiştim. O kadınlığına girişlerin tadı hala damağımdaydı…Annemi bekletmemek için hemen kalktım ve salona geçtim. Annem salondaki kanepeye oturmuş gelmemi bekliyordu. Sap sarı saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Uzun bir atlet giymişti. Etek ya da pantolonu yoktu. Altında külotu da olmadığına yemin edebilirdim. Beni görünce “ah kalktın mı” diye sordu. “Günaydın canım”
Günaydın anne…
Karşılıklı masaya oturduk. Çayımı doldurmak için ayağa kalktı. Çayı doldururken öyle eğiliyordu ki tüm göğüsleri görünüyordu. elimi atletin içine sokup onları mıncıklamamak için kendimi zor tutuyordum. Yine sabah sabah aklımı almıştı işte…
Güç bela kahvaltıyı bitirdim. Birer çay alıp tv izlemeye koyulduk. Ben onun karşısında oturuyordum. Bacaklarını üst üste atmıştı. Atleti çok uzun olmadığı için poposu rahatlıkla görünüyordu. Çıplak ayaklarında yine o ponponlu beyaz yüksek topuklu terlikleri vardı. “tanrıça” diye geçti içimden. “Mitolojiyi okuyup tanrıça aramak niye…Tanrıça şu an karşımda duruyor… annemin bu soylu hali adeta ruhuma işlemişti. Rüyam gözlerimin önüne geldi. Ona sahip olmak. Rüyada bile ona sahip olduğumda ne kadar da huzur duyuyordum. Evet başka bir yolu yoktu. Ben anneme sırıl sıklam aşık olmuştum. Onsuz yapamazdım. Ona söylemeliydim. Tüm cesaretimi topladım. Ve “Anne” diyebildim. “efendim canım” deyip, gözlerimin içine bakarak bana döndüğünde o gözleri adeta bitirdi beni…dilim dolandı. Ama kendimi hemen toparladım.”Canım annem” diye başladım söze…” Uzun zamandır seninle konuşmak istediğim şeyler var. Konuşması anlatması çok zor. Bana kızacağına eminim ancak ne pahasına olursa olsun söylemeliyim…Annem bana doğru dönerek gülümsedi.”hele bir anlat””dedi kızıp kızmayacağımı o zaman düşünürüz…” Ayağa kalktım odada bir yandan dolaşıyor bir yandan da konuşuyordum.
“Anneciğim” dedim lütfen sözümü kesmeden sonuna kadar dinle ve ne olacaksa olsun artık… Çok güzel bir kadınsın. Bir de buna Babamı eve bağlamak için giydiğin o kıyafetler, hal-tavırların,konuşmaların eklenince dayanılmaz bir varlık oluyorsun. Eve çağırdığım arkadaşlarım,babamın arkadaşları, esnaf yani çevremizdeki herkes senin güzelliğinin etkisi altında. Evet itiraf ediyorum ki Uzun bir süredir bende senin bu güzelliğinin etkisi altındayım. elbette ki o babam için yaptığın şeyler bir kadının kocasına yapabileceği normal şeyler. Ama anne beni unutuyorsun. Babamı baştan çıkartmak için tüm dişiliğini sergiliyorsun. Ama ben de taş değilim ki…etkileniyorum ben de…Önceleri senden bu etkilenmelerim bir oyun gibiydi. Ama sonra büyüdü büyüdü…” bu sözleri söylerken hep arkam ona dönüktü. Bundan sonra ona döndüm. Başını öne eğmişti. Devam ettim. “Anneciğim. Canım anneciğim…Dünyada annesini benim kadar seven bir ikinci şahıs bulamazsın…anneciğim. Ben sana aşık oldum…” Annem başını kaldırmadan sordu. “Bana bunları niye anlatıyorsun?” –Anneciğim. Aşk dokunmaktır. Ben artık aklımı yitirmek üzereyim. Her gün seni dütünerek tatmin oluyorum. Ama dütünmek yetmiyor. Ellerini tutmak gözlerine bakmak, seni öpmek ve…”Cümlemi annem tamamladı.“ve düzmek istiyorsun değil mi?”…
-Eve anne. Ama inan ki bu benim için kutsal bir olgu. Çünkü seni seviyorum…Annem başını kaldırmadan konuşmaya başladı.–“Evet” dedi “güzel olduğumu ve hatta seni etkilediğimi biliyordum. Bir kadının hayattan tek beklentisi nedir bilir misin? Kendisini sevecek bir erkek! Benim de itiraf etmem gerekli ki babandan bu sevgiyi hiç bir zaman görmedim. Babanla evlendiğimde henüz 14 yaşındaydım. Ama bu yıllar hep kendime uygun bir erkek aramakla geçti. Haberin yoktu ama babanı defalarca aldattım. Birlikte olduğum erkeklerin sayısını bilmiyorum. Sürekli beni sevecek birini aradım. Ve aradığını nihayet iki sene önce buldum.Evet iki yıl önceydi. Sürekli iç çamaşırlarımı ıslanmış olarak buluyor bir anlam veremiyordum. Bir gün yine hiç tanımadığın bir gurup erkekle seviştikten sonra eve gelmiştim. Sen benim yatak odamdaydın. Geldiğimi duymamıştın. Yatağa uzanmıştın. Tam içeri girecekken senin pantolonunu sıyırmış olduğunu ve mastürbasyon yaptığını farkettim. Elindeki benim külotumdu. Artık niye sürekli çamaşırlarımın ıslandığı anlaşılmıştı. Önce niye odamda olduğunu ve niye külotumu kullandığını anlamamıştım. Bir şeyler fısıldıyordun dikkatli dinleyince “anne” ve “Meralim” dediğini farkettim. Kelimenin tam manasıyla şok olmuştum. Öz oğlum beni düşünerek mastürbasyon yapıyordu. Biraz sonra boşaldın ben de daha yeni geliyor gibi sokak kapısına gittim ve seslenerek içeri girdim. Senin toparlanmaya vaktin olmuştu. Benim hiç bir şey anlamadığımı düşündün. Bu sana olan ilgimi uyandırdı. Ama asıl ateş bu hadiseden 2 hafta sonra tutuştu. Baba evde yoktu. Sen hastaydın Yüksek ateşle yatıyordun ve sayıklıyordun. Neler söylüyordun biliyor musun? Bir kadına söylenebilecek en güzel sözleri…”
Annem annem! Seni seviyorum. Hayır. Tapıyorum sana!. Ah annem! Çıldırtıyorsun beni. Ah sarıl bana. Kadınım ol. Bir ömür tanrıçam ol benim!” O zaman beni sevecek erkeğin kim olduğunu anlamıştım. Benim oğlumdun. Bana olan aşkın o kadar kuvvetliydi ki, bu gerçeği unutup evinin kadını olmaya razıydım. Evet o kıyafetlerimle erkeğimi etkilemek istiyordum. Ama erkeğim baban değildi. Etkilemek istediğim sendin canım!…”Kollarını bana doğru açtı “Gel” dedi “gel sarıl bana” Ona sıkıca sarıldım kulağıma fısıldadı.”ben de seni seviyorum. Şimdi öp beni. Bir an önce kadının olmak istiyorum…”Kulaklarıma inanamıyordum. Annem devam etti “seninim canım” dedi. “Sen denmedin mi Aşk dokunmaktır diye…hadi dokun bana. Hayal ettiğin her şeyi yap bana” Dudaklarını adeta kopartırcasına öpüyordum. “Ah anneciğim! Sen dünyanın en iyi annesisin!” dedim ona. “Annelikten başka marifetlerim de vardır.” Diye yanıtladı. ” Onu kucağıma aldım ve yatak odasına götürdüm. Özenle yatağa bıraktım. Sonra biraz uzaklaştım ondan ve tepeden tırnağa şöyle bir süzdüm.- İnanamıyorum. Yani şimdi bu eşsiz güzellikteki bedenin emrime amade öyle mi?- Sadece bedenim değil. Ruhum da senin…Hayatım. Ne istiyorsan hazırım. Anal seks mi. Evet. Oral seks mi evet. En çılgın fantezilere de evet. Ne istersen…Dört gün baban eve gelmeyecek… Ben de bu dört gün boyunca aralıksız seninle sevişmek istiyorum..