Ah Canımm Kaynanam. 19
Ah Canımm Kaynanam. 19
Merhaba
Ah canım kaynanam hikayesinin
19 . bölümüne kaldığım yerden devam ediyorum.
O gün akşam yemeğinde ara sıra dalgın olduğumu farkedip kendimi toparlamaya çalışıyordum.
Serap aklımdan çıkmıyordu. Arabayla bıraktıktan sonra görüşmemiştik.
Arada bir elim telefona gidiyordu sanki maç sonucunu takip ediyormuşum gibi.
Mesaj falan atmayacağını biliyordum. O da evli olduğu için halden anlayacak biriydi.
Benim telefonumu eşim asla karıştırmazdı onu biliyordum. Yine de her ihtimale karşı serabı serhat diye kaydettim.
Şimdi ben ona mesaj atsam cevap verirdi ama riske hiç gerek yok.
Kendimi toparlamama rağmen yine de arada bir dalgınlaştığım farkedildi
.-Oğlum bugün baya yorulmuşsun galiba
-Evet anne. Misafirlerin ikisi de biraz uzun kaldılar.
-Sen uzan dinlen bari bugün erken yat
-Çayımı içtikten sonra bi duş alıp uzanmayı düşünüyorum.
Erva ile biraz oynadıktan sonra eşim kızımı odasına götürdü.
Yanında masal anlatarak 10 dakika yatınca uyuyup kalıyordu Erva.
Eşim kızımın odasına gidince kaynanamla karşılıklı çay içtik sohbetle biraz.
Sonra ayağa kalktı tezgahın önünde bişeyler yapıyor eğilip kalkıyordu.
Mesajı almıştım kaynanam sikimi özlemiş amına götüne sürtmemi istiyordu.
Ben kalkmayıp çayımı içmeye devam ettim bu sefer. Kaynanam çayını tazeleyip oturdu karşıma
-Yarın tesisatçıları getirecek misin oğlum?
-Evet anne yarın halledelim artık eksikleri-Sen beni sabah geçerken eve bırak o zaman.
Tesisatçılar gidince temizlik yaparım
O sırada eşim de girmişti mutfağa
-Ah anne çalışan biri olmasaydım senle gelir yardım ederdim
-Aman kızım düşündüğün şeye bak. Yapacağım iş beş dakikalık iş. Genel temziliği de yaptırıyoruz başkasına zaten keyfine bak tatlım
.On dakika sonra duşumu alıp yatağım yattım.
Serap aklımdayken uyumuş kalmışım.
Sabah uyandığımda saat 8 olmuştu.
Mutfaktan kaynanamla eşimin sesleri geliyordu. Kalkıp yüzümü yıkayıp yanlarına geldim.
-Günaydın şekerler-Günaydın oğlum
-Günaydın aşkım, çay var koyayım mı yoksa kahvaltı mı yaparsın
Her ne kadar okula öğleyin de gitse eşim de kayınvalidem gibi erken kalkan biri.
Ervanın uyanması ise en az saat 9.
Kahvaltı canım istemiyor canım çay alayım, beraber içelim
20 dakika kadar çay sohbeti yaptıktan sonra kalkarken eşimi de kayınvelidemi de öptüm.
Tabi eşimin yanında kayınvalideciğimi bi anne nasıl öpülürse öyle öpüyordum.
Sadece yandan yanakları değdirerek.
-Damat beni niye öpüyosun ben de geleceğim ya
-Ha evet sabah sabah uyanamadım anne hala doğru söylüyorsun..
Kayınvalidemi evde bırakıp işyerime geldiğimde Ahmet Alanya’dan bir gün önce konuşup anlaştığımız misafirlerimizin
gelmek üzere olduğunu söyledi.
Bi süre sonra geldiler, lüks bir arabanın satışı için anlaşmıştık. Beğendiler exper raporlarını da gördüler.
Biraz oturup çay içtik Ahmet’le notere gittiler. Ben büroya girip telefonu elime aldım. Seraba mesaj attım
-Günaydın sevgilim
Beş dakika sonra cevap geldi
-Günaydın İlyasım. Nasılsın bugün-
İyiyim bebeğim. Sabaha kadar aklımdaydın seni çok özledim
-Kalpler karşılıklı o zaman ben de seni düşündüm hep. Ben de çok özledim.-
Bugün biraz işlerim var ama yarın musait olursan biraz görüşebilir miyiz?
-Tamam aşkım ayarlamaya çalışayım. Sana saatini bildiririm olur mu?
-Olur tabi ki, seni seviyorum-Ben de seni seviyorum İlyas…
Br saat sonra Ahmet gelince ben tesisatçıyı alıp eve geldim.
Tesisatçı komşum kendi arabasıyla ben kendi arabamla gelmiştim.
Kaynanam kapıyı açınca yüzündeki ifade çok soluktu.
Tesisatçı çalışırken de hiç odadan çıkmadı.
Renk vermemeye çalışıyor galiba başkalarının yanında diye düşündüm.
Tesisatçı işini bitirip gidince salona geçtim kaynanam da geldi ve karşıma oturdu.
Hiç gülümsemiyor aksine somurtuyor hatta ağlamış gibiydi.
Normal olmayan bişeyler vardı zaten yanıma otururdu normal olsaydı.
-Anne bu halin ne hayırdır kötü bi haber mi aldın yoksa hasta mısın?
Derken elimi telefona attım refleks olarak. Eşim falan aradı da duymadım mı acaba diye.
Benim telaşımı sakince izliyordu-Kimseye bişey olmadı İlyas merak etme.
-Ee ne o zaman bu halin telaşlandırma beni sultanımBir süre öylece gözlerime baktı dalgın gibi.
Ben meraklı gözlerle bekliyordum.
Sonra gözlerini gözlerimden çekmeden sordu
.-İlyas bu eve bi kadın mı geldi?
Kurşun yemiş gibi oldum beynimden.
Hiç renk vermemek için dünyanın en iyi tiyatrocusu gibi oynamaya başladım o an.
-Anlamadım anne ne kadını?Eliyle gel der gibi işaret etti ve yatak odasına doğru yürüdü.
O an mahkeme kapısından girmek üzere olan ağır ceza sanığı gibi hissettim kendimi ve arksından ağır ağır yürüdüm ben de.
Yatağın kenarına geldi ve yatağın üzerindeki bir kaç yerde salyangoz yürümüş gibi parlak iz gösterdi.
-Bunun ne olduğunu ikimiz de biliyoruz damat. Ayrıca banyoda bir sürü kıvırcık sarı saç topladım az önce.Bütün delilleri önüne sürülmüştü şimdi ağır ceza sanığının.
Ama her sanık sonuna kadar kendini savunur hakim karşısında, söylediklerine kendisi bile inanmasa da..
-Aman anne söylediğin şeye bak Allah aşkına. Çarşaftaki iz bizim izimizdir.
Banyodaki saçlar da temizliği yapan kadına aittir veya kızını ya da birini yardıma getirmiştir ne bileyim.
-Banyoyu biz kullandık biliyorsun ben ondan sonra güzelce temizledim titiz biriyim temizlik hususunda.
Kullandığımız çarşafları da sepete attım. Bu serdiğim yeni çarşaf idi hiç kullanılmamış.
Yeni aldık eşyaların hepsini biliyorsun.
Aslında o an tüm deliller ile suçluluğum ispat edilmiş hatta yargıtaydan bile onaylanıp gelmişti.
Ama ben hala
”evet anne dün ben buraya serabı getirdim ve hem yatağımızda hem banyomuzda deli gibi sikiştik”
demeyeceğim için son derece soğukkanlılıkla oscar’a aday oyunculuk hünerimi sergilemeye devam ettim.
-Ne yani sultanım. Sen bana dün eve bi karı mı attın diye mi soruyosun şimdi?
İnanmıyorum sana anne ya. Demek ki tamamen temizleyememişsin banyoyu.
Çarşaftaki izler de illa meni olacak değil ya.
Tekstil hatası veya yapıştırıcı bulaşmış olabilir ambalajından ne bilim.
O an kendimden emin oldum. Ben kesinlikle radyo televizyon veya güzel sanatlar okumalıymışım.
Benim diyen aktöre veya tiyatrocuya elime su döktürmezdim 🙂
Ama kaynanamın ikna olmuş olabileceğine dair en ufak bir belirti göremedim.
Aynı şekilde gözlerime bakmaya devam ediyordu. Sonra gözlerini yere indirdi
-Belki de dediğin gibidir.Ama öyle bir tarzda söylemişti ki bunu.
Yediğin naneyi anladım ama sana bu konuda hesap sormak ne haddime.
Sanki bizim ilişkimiz çok mu doğru. Asıl suçlu sen değilsin ki benim der gibi…
O an sarılmak istedim ama böyle bir durumda nasıl tepki vereceğini hiç kestiremediğimden yapmadım.
-Sen işinden kalma artık. Beni bugün geçerken alma. Nasıl olsa eksiklerimiz tamamlandı. Biraz yalnız kalmak istiyorum
galiba stres yaptırdı bu ev işleri bana.
-Yapma anne. Seni yalnız bırakamam. Geçerken alacağım.
Meral de üzülür şu an yalnız kalmana.-Arar söylerim ben Meral’i merak etme.
Şu geçen üç ay alıştım yalnızlığa zaten. İki gün sonra hafta sonu gelirsiniz veya ben gelirim.
Son kararını vermiş ve istikrarlı konuşuyordu. Şu durumda fazla ısrar etmemin bi anlamı olmayacağını iyi biliyordum
.-Peki o zaman nasıl istersen. Ama en ufak bi sıkıntıda kesinlikle ara beni
-Ararım oğlum merak etmeBen kapıya doğru yürürken arkamdan geliyordu ama mesafeli. Ayakkabılarımı giyip kapıya
elimi uzattığımda her zamanki gibi öpüşecek miyiz diye baktım ama aramızda en az üç metre mesafe vardı,
yaklaşmıyordu. Normalde sarılarak yanak – dudak öpüşürdük ve sikimi dayayarak kalçalarını avuçlardım.
”Görüşürüz
anne”
”Hayırlı işler oğlum”
Arabada alnımdaki soğuk terleri siliyordum.
Bundan sonra kaynanamla gerçek bir anne oğul mu olacaktık acaba?
O güzelim amını götünü sikemeyecek miydim?
O tatlı göğüslerini emip yalayamayacak mıydım?
Peki ilk günden beri bana ve vücuduma aşık olan kayınvalidem bensiz dayanabilecek miydi?
Evde bile bana sürttürmeden duramayan sikim için yanıp kavrulan kadın bensiz olabilecek miydi?
Bilmiyorum. Mecburen zamana bırakıp sorularımın cevabını zamanla alacaktım.
Ahhh tatlı amcıklı kayınvalidemmmm, ah serabımmmmmm…
İşyerime girerken eşim arıyordu. Masama geçip telefonu cevapladım
-Hayatım annem birkaç gün yalnız kalmak istediğini söyledi, üzüldüm.
Yalnız bırakmasak mı ki acaba? Zor zamanlar geçiriyor olabilir
-Ben ısrar ettim biraz ama çok ta üstüne gitmek istemedim sevgilim.
Sana söyledi mi neden yalnız kalmak istediğini?-Net bişey söylemedi aşkım.
Annemi bilirim her düşündüğünü söylemez o ben de ısrar etmedim fazla.-Bana da 2 gün yalnız kalayım haftasonunda
beraber oluruz dedi-Neyse bakalım istediğin gibi olsun. Benim aklımda bişeyler var ama, akşam konuşuruz.
-Tamam hayatım görüşürüz öpüyorum
Aklında olan şeyleri o an merak ettim ama benim yaramazlıklarımla ilgili bişey olma ihtimali tabi ki yoktu.
Olsa zaten konuşmasından anlardım.
O gün bir iki defa serapla mesajlaştık.
Yarın ki buluşmamızda eve gitme durumuz yoktu.
Zaten artık kaynanamın evine gitme olayımız tamamen sonlanmıştı.
Daha olmadı eşyalı daire kiralarım diye düşündüm Serabımla başbaşa kalabilmemiz için.
Ama yarın sahilde bi kafede oturacaktık. O gün akşam çıkarken bir kez daha aradım kaynanamı.
Kitap okuduğunu zaten bugün erken yatacağını söyledi. Israr etmedim.
Son durum olmasaydı kaynanam evde biraz yalnız kalmak istediğini bile söylese sorun değildi.
Yanına uğrardım yine de eve giderken.
Bir saat kadar sevişirdik.
Zaten bana karşı aşırı istekli olduğu için kesin sikişirdik te.
Offff aklıma düşmüştü kaynanam sikim pantolonumun içinde kazık gibi oluvermişti.
Acaba bir daha sikebilecek miyidim o tatlı amcığını ????
Brotherlerim Beğeni ve Yorumlarınızı bekliyorum