Acemi

27 Mart 2018 0 Yazar: admin

Handjob

Ortaokul bitip liseye başladığımda hayatımda birçok değişiklik olmuştu. Hem ruhen hem de beden olarak hızla gelişiyordum. Boyum uzamış,omuzlarım genişlemiş, vücudum kaslanmaya başlamıştı. O yaz ilk defa bir kız arkadaşım olmuştu. Bir kızı öpmenin ne kadar güzel olduğunu farketmiştim. Ama daha ileri gitmemize izin vermemişti. Tatilin son günlerinde göğüs uçlarına dokunmama ses çıkarmamış, fakat elim aşağılara kayınca rahatsız olduğunu söyleyip geri çekilmişti. Böyle gösterip vermemesi beni çılgına çevirmişti. Günde 5 kere onu düşünerek mastürbasyon yaptığımı bile hatırlıyorum. Aslında o da seks için deli oluyordu ancak ne yazık ki Türkiyedeki geleneklerden gelen tutuculuk, en liberal görüşlü kızları bile bunu yapmaktan alıkoyabiliyor.

Okul açıldığında, çoğu yaşıtım gibi düşündüğüm tek şey, bir yolunu bulup ilk cinsel deneyimimi yaşayabilmekti. İlk şoku, okuldaki kızları görünce yaşamıştım. Onlar da birden gelişmişlerdi ve çoğunun görünüş olarak bir yetişkinden farkı yoktu. Benim için mükemmel bir yıl olacağından hiç kuşkum yoktu. İkinci şoku ise bayan öğretmenleri görünce yaşamıştım. Hemen hepsine bakış açım değişmişti. Artık onlara bir öğrenci olarak değil, vücutlarının her parçasını arzulayan şehvet dolu bir delikanlı olarak bakıyordum. İşte bu duygularla bir öğrenim yılı başladı. İlk gün, alışıldığı gibi ders yoktu. Sadece yeni öğretmenlerle tanıştık ve eski öğretmenlerimizle de hasret giderdik. Bu öğretmenlerden biri de matematik öğretmenimiz ve aynı zamanda müdür yardımcısı olan Aylin Hanımdı. Derslerim iyi olduğu için beni çok severdi. Bense ona tapardım. 33 yaşındaydı ve 2 sene önce boşanmıştı. Dümdüz uzanan sarı saçları, kocaman masmavi gözleri, düzgün vücut hatları ve hep gülen yüzüyle, rüyalarımı hep süsleyen bir kadındı. Beni görür görmez yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi. Sonra gülümseyerek: -“Serdar, bu üç ayda ne kadar büyümüşsün. Tam bir delikanlı olmuşsun.” dedi. Hem utanmış hem de beni beğendiği için çok sevinmiştim. Okulun ilk günü çok güzel geçiyordu. Okulun bitimine yakın, adımın anons edildiğini duydum. Aylin Hanım beni odasına çağırıyordu. Merakla odaya koştum. Kapıyı vurup içeri girdiğimde Aylin Hanım telefonla konuşuyordu. Beni görünce konuşmayı kısa kesip içeri davet etti. Ayağa kalktı ve -“Serdar biliyorsun en iyi öğrencilerimizden birisin. Bu yüzden senin bir yarışmaya katılmanı istiyorum.” dedi. Sol taraftaki duvara dayalı duran dolaba yöneldi. -“Burada bir yerde katılım formu olacaktı.” dedi. Dolaba doğru eğildi. Üzerinde dizinin 15 santim kadar yukarısında duran bir etek vardı. O eğilince etek de yukarı kalkıp harika görünen bacaklarını iyice ortaya çıkardı. Ben hem bu mükemmel manzarayı seyrediyor hem de onu izlediğimi farkedip beni ayıplayacak diye korkuyordum. Çorap giymediği halde bacaklarının pürüzsüz olması çok dikkatimi çekmişti. Aletim taş gibi sertleşmişti. Üst çekmecede aradığı formu bulamayınca çömeldi ve en alttaki çekmeceyi açtı. Çömelince eteği iyice kalkıp neredeyse beli seviyesine geldi. Ben kendimi zor zaptediyordum. O sırada Aylin Hanım formu buldu. Ayağa kalkıp bana verdi. Bütün bu arama işi bir dakika kadar sürmüştü ama bana sanki bir saat gibi gelmişti. Masanın önündeki koltuğa oturmamı rica etti ve yarışma hakkında bilgi vermeye başladı. Bu yarışma, güzel bir deneyim olabilirdi. Bu yüzden ilgiyle dinlemeye koyuldum. Aylin Hanım, masanın ön tarafına oturdu ve bacak bacak üstüne attı. Aramızda 1 metreden az mesafe vardı. İyice terlemeye başlamıştım. Anlattıklarını dinlemeye çalışıyordum ama karşımdaki manzara kayıtsız kalınacak gibi değildi. Ben bu duygularla boğuşurken Aylin Hanım aniden sağ bacağını biraz kaldırıp iki elini bacağının ön tarafında birleştirdi. O sırada nefesimin kesildiğini hissettim. Aylin Hanım külot giymemişti ve amı bütün güzelliğiyle karşımda duruyordu. Kocaman, pespembe dudakları vardı. Etrafı tertemizdi. Sadece yukarısında dikdörtgen şeklinde küçük bir kıl kitlesi vardı. Aylin Hanım, hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi konuşmaya devam ediyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. O anda büyük bir şehvet duygusuyla boşaldım. Nefes nefese kalmıştım. Sikimdeki kasılmalar pantolonumdan açıkça belli oluyordu. Bu, Aylin Hanımın da dikkatini çekmişti, ama bir şey söylemedi. O an yerin dibine girmeyi diledim. Konuşması bittiğinde ikimiz de ayağa kalktık. Bana yarışma hakkında karar vermek için iki gün verdi. Kafam karışmış bir halde dışarı çıkarken arkadan seslendi: -“Eğer bir işin yoksa sana göstermek istediğim bir şey var. Saat 5te odama gelirsen konuşabiliriz.” Kafam altüst olmuş bir şekilde odadan çıktım.

Odadan çıkar çıkmaz tuvalete koştum. Yapış yapış olan aletimi güzelce sildim. Ama külotum çok kötü batmıştı. Maalesef eve gidene kadar giymekten başka çarem yoktu. Ne düşüneceğimi bilemiyordum. Hayatımda ilk kez gerçekten bir am görmüştüm hem de yarım metre mesafeden. En sevdiğim öğretmenim külot giymemişti. Vücudunu resmen bana sergilemişti. Ancak kafamı asıl karıştıran bu hareketleri kasıtlı yapıp yapmadığıydı. Tutucu biri olmadığını biliyordum, bu yüzden rahat hareketleri normal karşılanabilirdi. Sıcak havada rahat etmek için külot giymemesini de anlayabilirdim. Ancak sanki özellikle görmemi istermiş gibi amını sergilemesi aklımı karıştırmıştı. Aylin Hanım, bir erkeğin istediği her özelliğe sahip, mükemmel bir kadındı. Ama sonuçta ben onun öğrencisiydim ve bu kadar güzel bir kadının mutlaka bir sevgilisi olmalıydı. Kendimi umutlandırıp hayal kırıklığına uğramak istemiyordum. Bunun üzerine hem meraktan hem de kendimi rahatlatmak için saat 5te gidip düşüncelerimi dürüstçe anlatmaya karar verdim.

Saat 5i gösterdiğinde okulda çok az kişi kalmıştı. Hızlı adımlarla Aylin Hanımın odasına çıktım. Kapıyı vurup içeri girdim. Masasına oturmuş evrakları inceliyordu. Beni içeri davet etti. Aynı koltuğa oturdum. Oturur oturmaz konuya girdim. -“Hocam bugün olanlar hakkında konuşmak istiyorum.” Lafımı kesti: -“Hiç bir şey açıklamak zorunda değilsin. Senin yerinde kim olsa başına aynı şey gelirdi. Aslında suç benim.” Bu sözler beni hem rahatlatmış hem de üzmüştü. Demek ki istemeden yapmış diye düşündüm. Ama sonra devam etti. -“Kendimi sana affettirmek için biraz önce çıkıp sana bir şey aldım. Eğer bana biraz olsun değer veriyorsan bu hediyeyi kabul et.” Ben tereddütsüz tabi dedim. Masadaki çekmeceyi açıp bir erkek külotu çıkardı. -“Üzerindeki külot iyice batmış olmalı. Lütfen kabul et.” dedi gülümseyerek ve ekledi: -“Acaba beni kırmayıp bunu şimdi giyer misin?” Aylin Hanımın niyetini anlamıştım ve bu hoşuma da gitmişti ama yine de ne yapacağım konusunda kararsızdım. Aylin Hanım, en seksi ve masum ses tonuyla “Lütfen!” dedi inlercesine. “Eğer bu kadar çok istiyorsanız elbette giyerim.” dedim. Ayağa kalkıp pantolonumu çıkardım. Sıra külota gelmişti. Külot hala ıslaktı. Yavaşça aşağı indirdim ve çıkardım. Sikim sertleşmeye başlamıştı. Külotu Aylin Hanımın elinden almak için eğilirken kendisi vermek için koltuğunu geri itip ayağa kalktı. Belden aşağısı tamamen çıplaktı. Demek beni böyle yarı çıplak bekledi diye düşündüm. Önce gidip kapıyı kilitledi. Sonra yanıma geldi ve biraz sonra giyersin diyerek yeni aldığı külotu masaya koydu. Üzerinde sadece beyaz bir gömlek ve ayağında da siyah topuklu ayakkabılar vardı. Gömlek uzun olduğu için amını ve götünü göremiyordum. Ama ellemek için sabırsızlanıyordum. Sikim henüz tamamen sertleşmemişti. Bunu gören Aylin Hanım, küçücük elleriyle aletimi sıvazladı ve “Ben sertleştirmek istiyorum” dedi. Eli bir-iki defa ileri geri gidip gelince sikim taş kesildi. Bu arada ben de gömleğinin düğmelerini açmaya başladım. Tahmin ettiğim gibi içinde sutyen yoktu, ama göğüsleri sanki sutyen takılmış gibi sert ve biçimliydiler. Göğüslerini bir süre okşadım. Bu arada o da aletimi sıvazlamaya devam ediyordu. Teni bir bebeğinki kadar yumuşaktı. Daha bir dakika geçmemişti ki boşalacağımı anladım. -“Birazdan patlayacağım!” dedim nefes nefese. Başını salladı. Ellerini omuzlarıma koydu ve zıplayarak bacaklarını belime doladı. Onu tutmak için ellerimi kalçalarına yapıştırdım. Hızlı bir şekilde elini arkasına götürüp sikimi amına soktu. Beni bir kez daha şaşırtmıştı. Bu hareketleri o kadar hızlı ve kendinden emin yapmıştı ki bu işte hiç de yeni olmadığı belliydi. Benimse daha ilk deneyimimdi ve onun bu aktif hareketleri üzerimdeki baskıyı önemli ölçüde hafifletiyordu. Kucağımda hızlı hızlı yukarı aşağı sallanmaya başladı. Sikimi ilk defa bir ama sokmuştum. Mükemmel bir duyguydu. On saniye kadar sonra inleyerek boşaldım. Kasıla kasıla menimi öğretmenimin amına boşalttım. Tamamen boşaldığımdan emin olunca aynı hızla kucağımdan indi. Yüzüme baktı ve “Harikasın, ancak şu an azdım ve boşalmadan rahatlayamam. Bana biraz izin ver.” dedi. Beni koltuğa oturttu ve birkaç peçete vererek “Temizlen” dedi. Sonra hızlıca çantasına uzanıp koca bir vibratör çıkardı. Masaya çıktı ve sırt üstü uzanıp vibratörün başını klitorisine dayadı. Vibratörü çalıştırınca “Ah” diye bir an inledi, sonra yavaşça vibratöre daireler çizdirerek dudaklarının arasına itmeye başladı. O sırada ben koltuğa yığılmış sikimi peçeteyle temizliyordum. Sikim pelte gibi olmuş ve iyice küçülmüştü. Aylin Hanımın amına hayretle bakarak vibratörün ne kadarını içine alabileceğini merak ediyordum. Hiç tereddütsüz her saniye vibratörü biraz daha içeri itiyordu. Vibratör ilerledikçe kasılmaları sıklaşıyor, inlemeleri biraz daha yüksek sesle çıkıyordu. Sonunda vibratörün tamamını içine aldı ve ellerini göğüslerine götürdü. Vibratör amına yerleşmiş titriyordu. Bu manzara karşısında ben yine tahrik olmaya başlamıştım ama aletim henüz sertleşmeye hazır değildi. Aylin Hanımın orgazma ulaşması 5 dakika kadar sürdü. Birden kasıldı ve inleyerek boşaldı. Tamamen boşaldığında vibratör hala dibine kadar sokulu halde amında duruyordu. Uzandım ve yavaşça çekmeye başladım. Zevkten inledi. Hala şehvet doluydu. Boşaldığı halde sikişmeye hazırdı. Vibratörü tamamen çıkarınca amını peçeteyle sildi. Vibratör sırılsıklamdı. Üzerine benim dölüm de bulaşmıştı. O an aklıma gelen şey kanımın donmasına neden oldu. -“Biz prezervatif kullanmadık.” dedim. Gülümsedi ve “Merak etme ben onu hallettim. Hap almıştım.” dedi. Gerçekten bu işi iyi biliyordu. Her şeyi düşünmüştü.

Koltuğa tekrar oturdum. O da masadan kalkmadan yan döndü ve sohbet etmeye başladık. Konuşmaya başladı: -“Seni görünce içimi bir arzu kapladı. Tam bir erkek olmuşsun. Bütün yazı tek bir kez bile sikişemeden geçirdim. Bu vibratör en iyi dostum oldu. Seninle sikişmek için her şeyi göze alırdım ve görünen o ki buna değermişsin.” Ben de ona gösterdiği anlayış için teşekkür ettim: -“Bu ilk deneyimimdi. Benden bir şey beklemediğiniz için teşekkür ederim.” dedim. Hemen ekledi: -“Artık siz lafını bırakalım lütfen. Bundan sonra sen var. Tamam mı? Tabi buna devam etmek istersen…” Başımı salladım. Vücudum arzuyla yanıp tutuşuyordu. Sikimin sertleşmeye başladığını gören öğretmenim “Ne duruyorsun gel de yala şu organı. Yanıp tutuşuyor.” dedi ve bacaklarını iki yana iyice açtı. Gömleğimi bir çırpıda çıkarıp masaya çıktım ve kafamı iki bacağın arasına gömdüm. Amının mükemmel bir kokusu vardı. Dilimi dokundurduğumda sıcacık olduğunu farkettim. Amının yakıcı ve büyüleyici bir tadı vardı. Böyle bir kadının amını yalayabilmek harika bir duyguydu. Dilimi amının içine sokup çıkardıkça ufak kasılmalar yapıyordu. Bu sırada ikinci kez boşaldığını anladım. İkimiz de zevkin doruklarındaydık ama yine de daha fazlasını istiyorduk. Birden dönüp beni sırtüstü yatırdı ve üstüme çıktı. 69 pozisyonuna geçti. Bu kez onun kafası benim iki bacağımın arasındaydı. Sikimi ağzına alıp yukarı aşağı gidip gelmeye başladı. Ben de iki kalçası arasından kabak gibi çıkan am dudaklarını yalıyor, emiyor, ısırıyor, dilimi amının derinliklerine daldırıyordum. Bu kez ikimiz de birbirimize zevkin doruklarını yaşatıyorduk. Yumuşacık dudakları sikime sürtündükçe yeniden doğuyordum. Artık kendimi seksin büyüsüne kaptırmıştım ve ani bir kararla doğrulup öğretmenimin arkasına geçtim. Domalmış halde ne yapacağımı bekliyordu. Taş gibi sert kalçaları karşımda duruyordu. Sikimi olanca gücümle iki kalçasının arasında kabak gibi açılmış olan amına soktum. Acıdan mı zevkten mi bilmem ama bir çığlık attı. Bu kadar ani ve kesin hareket etmem onu hem şaşırtmış hem de iyice tahrik etmişti. Amına girdikten sonra hızlı hareketlerle ileri geri gitmeye başladım. Artık ikimiz de kontrolumüzü kaybetmiştik. Yüksek sesle inliyorduk. Aylin Hanım, birden şehvet içinde “Daha Hızlı! Daha Hızlı!” diye bağırmaya başladı. İyice tahrik olmuştum. Hızlandım. Artık üzerinde durduğumuz masa gıcırdamaya başlamıştı. Öğretmenim, “Sik beni, sonsuza dek seninim!” diyerek beni gaza getiriyor, daha da hızlanmamı sağlıyordu. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Boşalmak üzereydim. Son hamlemi de yaparak o zamana kadar boşaltmadığım kadar çok meniyi amının derinliklerine gönderdim. Aynı anda Aylin Hanım da uzun bir inlemeyle boşaldı. Bu zevki aynı anda yaşamamız ikimize de büyük bir mutluluk vermişti. Daha sonra yarım saat kadar masanın üzerinde beraber yattık. Bu süre zarfında sikimi amından hiç çıkarmadım. O gün hem ruhen hem de fiziksel olarak bağlanmıştık. Okuldan çıktığımızda saat 8di ve ben beş kez boşalmıştım. Üzerimde hediye ettiği külot vardı. Meni dolu külotumu saklamak için Aylin Hanım aldı..